Osteoporoz Belirtileri ve Nedenleri? Kemik Erimesi Tedavisi Doğal Yollar

Uluslararası Osteoporoz Vakfı’na göre, sadece ABD’de, osteoporoz ve düşük kemik kütlesi, 50 yaşın üzerindeki yaklaşık 44 milyon kadın ve erkeği etkilemektedir. (1)

Osteoporoz, kelimesi “gözenekli kemikler” anlamına gelir. Osteoporoz hakkında korkutucu olan, hastalığın genellikle sessizce ilerlemesidir, uzun yıllar boyunca gelişen ancak fark edilmeyen bir durumdur.

Birçok insan için osteoporoz (kemik erimesi) belirgin bir semptom veya rahatsızlığa neden olmaz (kemiklerinizin zayıfladığını hissedemezsiniz) ve sonunda etkilenen kişi kemik kırıkları yaşamaya başlar.

En iyi ve en güvenli Osteoporoz tedavisi nasıl yapılır?

kemik erimesi

Son derece etkili olabilen doğal Kemik Erimesi tedavileri, yeterli egzersiz yapmak (özellikle direnç eğitimi), hormonal dengesizlikleri tedavi etmek, D vitamini eksikliğini önlemek ve osteoporoz diyetini içerir.

Beslenmeniz kemik sağlığınızda kritik bir rol oynar, çünkü yeterli miktarda protein, gerekli vitamin ve mineralleri elde edip etmediğinizi belirler – özellikle de kalsiyum, magnezyum, fosfor ve manganez gibi kemik oluşumunda rol oynayan mineraller.


Osteoporoz Nedir?

Osteoporoz, “ kemik yoğunluğundaki aşırı düşüş nedeniyle kemiklerin çok daha kırılgan bir yapıya dönüşmesi ile oluşan bir kemik hastalığı” olarak tanımlanır. (2)

50 yaşın üzerindeki her iki kadından birinin (%50) ve dört erkekten birinin (%25), Kemik Erimesi (osteoporoz) nedeniyle bir kemik kırılması yaşayacağı anlamına gelir.

Osteoporoz

Mikroskop altında incelendiğinde, osteoporotik kemikler gözle görülür şekilde anormal doku yapısını içerir. Kemik Erimesi (Osteoporoz), kemiklerde kemik kırılmalarına, kemik ağrısına ve bazen de bir Dowager kamburluğu (üst sırttaki torasik omurun anormal bir dış eğriliği) gibi diğer komplikasyonlara yol açabilecek küçük delikler veya zayıf alanlar oluştuğunda meydana gelir.

Osteoporoz ile Osteopeni’nin karşılaştırılması?

Osteopeni, kemik kaybı ve zayıf kemiklerle ilişkili bir başka durumdur, ancak osteoporozda olduğu kadar şiddetli değildir. Harvard Medical School bunu şöyle açıklıyor:

Her iki koşul da değişik derecelerde kemik kaybı yaşanır. Kemik içerisinde ki mineral yoğunluğu ile ölçülür, bu bir kemiğin ne kadar güçlü olduğuna ve kırılma riskine ilişkin bir belirteçtir de aynı zamanda. (3)


Osteoporoz Belirtileri ve Nedenleri

kemik erimesi belirtileri

Semptomlar ve uzun vadeli sonuçlar açısından osteoporoz ne kadar “ciddi”? Zayıf ve kırık kemiklerin tedavisi ve üstesinden gelmek zor olabileceğinden, bu durum hafife alınmamalıdır.

Kemik kırılmaları veya kırık kemikleri düzeltmek için gereken cerrahi işlem, yaşlı yetişkinlerde bazen hayatı tehdit eden komplikasyonlara ve kalıcı sakatlığa neden olabilir.

Düşme veya kayma nedeniyle oluşan kopukluklar aynı zamanda hareketliliği ve bağımsızlığı da sınırlayabilir, bu da umutsuzluk ve depresyon gibi duygusal sorunlara yol açabilir. (4)

Osteoporoz Belirtileri

  • Osteoporotik kemik kırılmaları. Kırıklar ve kırılmalar en sık kalça, omurga veya el bileği kemiklerinde görülür. Ayrıca ayakları, dizleri ve vücudun diğer kısımlarını da etkilerler. (5)
  • Sınırlı hareketlilik, etrafta dolaşma ve günlük aktiviteleri tamamlama zorluğu. Kemik erimesi yaşayan yaşlı yetişkinlerin çoğu bakım evlerinde uzun süre yaşamaya ihtiyaç duyacak veya evlerinde bir yardımcıya ihtiyaç duyacaklardır.
  • Kemik ağrısı, bazen kalıcı ve yoğun olabilir.
  • Boy kısalması.
  • Öne eğik ve kambur bir duruş şekli. Bu, omurun ve omurga kemiklerinin zayıflaması nedeniyle oluşur.
  • İzolasyon veya depresyon hissi.
  • Yaşlılarda, ölüm riski artar. Kalçasını kıran yaşlıların yaklaşık yüzde 20’si bir yıl içinde ölüyor.

Osteoporoz Nedenleri ve Risk Faktörleri

Düşük kemik kütlesi genellikle, tipik olarak yaşlılık, zayıf beslenme nedeniyle beslenme yetersizliği, mevcut sağlık koşulları ve diğer faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanır.

Osteoporozun Nedenleri

  • Hareketsizlik veya egzersiz yapmamak. Düzenli egzersiz kemik kitlesinin korunmasına yardımcı olur.
  • Yaşlanma
  • Hormonal değişiklikler ve dengesizlikler,
  • özellikle kadınların menopoz semptomlarının nedeni olan düşük östrojen seviyeleri.
  • Erkeklerde düşük testosteron seviyeleri de kemik kitlesini azaltabilir.
  • Kadınlar, menopoz sonrası hormonlardaki düşüş nedeniyle büyük oranda erkeklerden daha fazla osteoporozdan muzdariptir. (6)
  • Otoimmün bozukluklar, akciğer hastalıkları, böbrek veya karaciğer hastalıkları gibi tıbbi durum geçmişi.
  • Proton pompası inhibitörleri (PPI’ler),
  • seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar),
  • aromataz inhibitörleri,
  • fertilite ilaçları / hormonal ilaçlar,
  • nöbet önleyici ilaçlar
  • steroidler (glukokortikoidler veya kortikosteroidler) dahil olmak üzere bazı ilaçların uzun süreli kullanımı.
  • Düşük D vitamini seviyeleri.
  • Yüksek miktarda duygusal stres ve depresyon.
  • Özellikle kalsiyum, fosfor ve K vitamini gibi kemik oluşumuna yardımcı olan vitamin ve minerallerden yetersiz beslenme.
  • Kilo kaybı, ciddi kalori kısıtlaması ve yetersiz beslenmeyle sonuçlanan diyet.

Kadın ve 70 yaşın üstünde olmak, osteoporoz için en büyük iki risk faktörüdür. (7) Ayrıca mineral cisimlerini tüketebilecek ve zamanla kemikleri zayıflatabilecek çeşitli sağlık sorunları nedeniyle osteoporoz gelişimi veya düşük kemik yoğunluğundan muzdarip olmak da mümkündür.

Osteoporoz için risk faktörü taşıyan sağlık durumları

  • Meme kanseri veya prostat kanseri
  • Diyabet
  • Hiperparatiroidizm veya hipertiroidizm
  • Cushing sendromu (vücutta aşırı miktarda kortizol hormonu üretimi sonucunda ortaya çıkan bir durumdur.)
  • Enflamatuar bağırsak hastalığı
  • Romatoid artrit (RA), lupus, MS Hastalığı veya ankilozan spondilit gibi otoimmün hastalıklar
  • Parkinson hastalığı
  • Tirotoksikoz
  • Hematolojik kan hastalıkları
  • Kadın sporcu üçlemesi, düzensiz adet döngüsü veya erken menopoz
  • AIDS/HIV
  • Amfizem dahil kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH)
  • Kronik böbrek hastalığı
  • Primer Biliyer Siroz dahil karaciğer hastalıkları
  • Organ nakilleri
  • Çocuk felci ve çocuk felci sendromu
  • Skolyoz
  • Omurilik yaralanmaları

Osteoporoz Teşhisi Nasıl Yapılır?

Doktorlar tipik olarak kemik mineral yoğunluğu (BMD) testi kullanarak osteoporozu teşhis ederler. BMD testi yapmak için özel bir makine, belli bölgelerde, genellikle kalçalarda, omurgada, ön kollarda, bileklerde, parmaklarda veya topuklarda bulunan kemik mineral miktarını ölçer.

İki enerjili bir X-ışını absorpsiyometrisi (DEXA taraması) BMD testi yapmak için yaygın kullanılan bir yoldur.

Osteoporoz teşhisi

Bir teşhisi doğrulamaya yardımcı olabilecek diğer testler arasında hastanın tıbbi geçmişini öğrenmek, fiziki muayene, altta yatan koşulları teşhis etmek için idrar ve kan testleri, biyokimyasal belirteç testleri, röntgen ve vertebra kırığı değerlendirmeleri (VFA) bulunmaktadır. Doktorunuzun kemik kütlesini kaybettiğinden şüphelenmesinin bir nedeni olan boy kısalması, tipik olarak omurgada gelişen küçük kırıklar nedeniyle gerçekleşir.

Osteoporozu olan birinin prognozu nedir?

Örneğin, osteoporoz ile ne kadar süre yaşayabilirsiniz? Osteoporozun kendisi genellikle hayatı tehdit edici değildir, bu nedenle ilerlemesini yavaşlatmak için önlemler almanız durumunda, uzun yıllar yaşamak kesinlikle mümkündür.

Örneğin, günlük ağırlık egzersizi yapmak, kemik kitlesini kademeli olarak inşa etmeye yardımcı olabilir ve yaşlandıkça komplikasyon riskini azaltabilir.

Prognoz: bir hastalığın seyri hakkında tahmini ve iyileşme şansı olup olmadığı anlamında kullanılan tıbbi bir terimdir.

Osteoporozun iyileşmesi ne kadar sürer?

Ciddi bir osteoporoz vakası olmadığı sürece, düşük kemik yoğunluğu genellikle stabilize edilebilir hatta iyileştirilebilir. Bu işlem en az 6 ile 12 hafta sürer ve bazen daha da uzun sürebilir. (8)

Osteoporoz teşhisi konduktan sonra, uygulanan tedaviyle (ilaç tedavisi dahil) kemik kitlesi genellikle normale dönebilir. Amaç kemiklerin daha da zayıflamasını engellemek ve düşmeleri, kırılmaları ve kazaları önlemektir.


Doğal Osteoporoz Tedavisi

Osteoporozun erken evrelerinde teşhis ve tedavi edilmesi daha verimli olmasına rağmen, semptomları yönetmek ve hastalığın ilerlemesini önlemeye yardımcı olmak için ileri evrelerde de tedavi gayet başarılı olur.

Aşağıda, kemik sağlığını destekleme, ağrı ve hareketlilik kaybı gibi belirtileri azaltmak için öneriler verilmiştir.

Doğal Osteoporoz Tedavileri

  • Sağlıklı Beslenme
  • Fiziksel Aktivite
  • Osteoporoza Bağlı Düşmeleri Engellemek
  • Esansiyel Yağlar
  • D Vitamini Düzeylerini Artıracak Güneş Işığı
  • Takviyeler
  • İlaç Kullanımını Doktorunuza Danışmak
  • Osteoporoz Diyeti

Sağlıklı Beslenme

Osteoporoz diyeti

Kalsiyum, magnezyum, fosfor, manganez ve K vitamini gibi temel besinler sağlayan yeterli miktarda protein ve besin almalısınız.

Kemiklerinizin yapısının yaklaşık yarısı proteinden oluşur, bu nedenle düşük proteinli bir diyet yüksek proteinli diyete kıyasla iyileşmeyi desteklemez. Ancak, protein alımını mineral alımı ile dengelemek önemlidir.

Günlük ne kadar protein tüketmelisiniz?

Yetişkinler için önerilen günlük miktar vücut ağırlığının kg’ı başına 0.8 gramdır, günde yaklaşık 1.0 gramdır. İyi proteinli yiyecekler arasında doğal beslenen koyun, inek eti, avlanan balıklar, ot ile beslenen tavuk yumurtaları ve kümes hayvanları, fermente peynir ve yoğurt, kuru yemişler, tohumlar, baklagiller ve bakliyatlar bulunur. (10)


Fiziksel Aktivite

Fiziksel aktivite

Egzersiz, osteoporozu olan insanlar için birçok nedenden dolayı faydalıdır: kemik kütlesi oluşmasına, dengeyi ve esnekliği arttırmaya, stresi hafifletmeye, iltihaplanmayı azaltmaya ve daha pek çok şeye yardımcı olabilir. (11)

Osteoporozunuz varsa hangi egzersizlerden kaçınmalısınız?

Güvenli olmak için, çok fazla atlama gerektiren, belden öne doğru bükülen veya omurgayı çok fazla büken tüm faaliyetlerden kaçınmalısınız.

Yürüme ve diğer ağırlık taşıma etkinlikleri kemik direncini desteklemek için en iyisidir.

Kemik yoğunluğu düşük kişilere önerilen egzersiz türleri

  • Tempolu yürüyüş (koşu bandı düşmeyi önlemek için en iyisi olabilir)
  • Eliptik bisiklet kullanma
  • Yüzme
  • Squat ve push up gibi vücut ağırlığı egzersizleri
  • Yoga
  • Tai Chi
  • Pılates

Size yardımcı olması için sandalye, duvar, bant, hafif ağırlık ve tüp kullanabilirsiniz. Daha yumuşak egzersiz biçimleri de oldukça faydalıdır; Bazı araştırmalar tai chi uygulayan yetişkinlerin osteoporoza bağlı düşmelerde yüzde 47, düşmelere bağlı oluşan kalça kırığının ise yüzde 25 oranında azaldığını göstermiştir. (12)

Egzersiz yaptıktan sonra bir veya iki günden fazla bir süre ağrı ve acı hissederseniz, muhtemelen yaptığınız egzersizin sizin için doğru olmadığının işaretidir. Hangi tür egzersizin sizin için en iyisi olduğundan emin değilseniz, her zaman doktorunuzla veya fizyoterapistinizle konuşun.

Kemik yoğunluğunu arttırmak için ağırlık egzersizleri esastır

Her seferinde en az 30 dakika olmak suretiyle haftada üç kez ideal olarak kuvvet antrenmanı yapmanız önerilir. Vücudun birden fazla bölümünü bir kerede güçlendiren “bileşik hareketleri” yapmak oldukça faydalıdır.

Bileşik alıştırmalara örnekler

  • Squat
  • Halter
  • Dambıl presleri
  • Dipsler
  • Her türlü şınav
  • Tırmanma ipleri
  • Atlama ipi

Kuvvet antrenmanında yeni iseniz ve bu korkutucu geliyorsa, kişisel bir eğitmenle çalışmayı veya yardım için grup egzersiz derslerine katılmayı düşünebilirsiniz. (14)

Ayrıca titreşim platformlarını denemeniz de tavsiye edilir. Kemik yoğunluğunu doğal olarak iyileştirmek için günde yaklaşık 5-20 dakika bu platformlardan birinde durmalısınız.


Osteoporoza Bağlı Düşmeleri Engellemek

Ulusal Osteoporoz Vakfı, her yıl 65 yaş üstü tüm insanların yaklaşık üçte birinde osteoporoza bağlı düşme tehlikesi yaşayabileceklerini ve bunun incinme ya da kırık kemiklerle sonuçlanacağını tahmin etmektedir.

İşte evde ya da dışarıdayken düşme ve yaralanma riskinizi azaltmak için alabileceğiniz önlemler:

  • Gerekirse bir yürüteç veya baston kullanın.
  • Otururken ya da uzanırken yavaş ve kontrollü kalkın.
  • Evinizi iyi aydınlatın ve dışarıda karanlıkta yürürken bir el feneri kullanın.
  • Dengede durmanıza yardımcı olacak sağlam, rahat ayakkabılar giyin (spor ayakkabılar, lastik tabanlı düşük topuklu ayakkabılar, botlar vb.)
  • Merdiven çıkarken mümkün oldukça trabzandan destek alın.
  • Yağmurlu veya kar yağdıktan sonra kaygan yollarda veya kaldırımda yürürken ekstra dikkatli olun.
  • Islak, kaygan, cilalı mermer veya fayanslarda yürümekten kaçının.
  • Sundurma, güverte, yürüyüş yolları ve araba yolunu temizleyerek evinizin etrafındaki yürüyüş yollarını temiz kalmasını sağlayın.
  • Ön kapının dışında geceleri yanan bir ışık olmalı.
  • Evinizin de, en sık kullandığınız eşyaları kolayca erişebileceğiniz bir yere yerleştirin. Zorlanma veya yaralanmayı önlemek için yardımcı cihazlar kullanın. Sağlam bir basamak kullanmayı deneyebilirsiniz.
  • Yalnız yaşıyorsanız, kişisel bir acil müdahale sistemi (PERS) kullanmayı düşünün.
  • Tüm gevşek telleri, kabloları kaldırın ve evinizde ki kilimi atın veya kaymaz kilim kullanın. Zeminde ki karışıklıklardan uzak durun.
  • Tutunma çubuklarını duş / küvet ve tuvalete yakın tutun.
  • Mutfağınızda kaymaz paspaslar veya kilim kullanın.
  • Merdiven boşluklarını iyi aydınlatın.
  • Acele etmeyiniz, çünkü bu düşme olasılığını arttırıyor.

Esansiyel Yağlar

Esansiyel yağlar

Esansiyel yağları etkilenen alanlara topikal olarak uygulamak kemik yoğunluğunu artırabilir, kemik onarımına yardımcı olabilir veya osteoporozla ilişkili ağrıların giderilmesine yardımcı olabilir. (1516)

Zencefil, portakal, adaçayı, biberiye ve kekik gibi esansiyel yağları topikal olarak günde yaklaşık üç kez kullanmanız önerilir. Hindistan cevizi yağı gibi bir taşıyıcı yağ ile birkaç damla karıştırın ve ağrılı alanlara uygulayın.

Bazen osteoporoz için önerilen diğer esansiyel yağlar arasında, wintergreen, selvi, köknar, helichrysum (ölmez çiçek), nane, okaliptüs ve limon otu yağı.

Ayrıca stresi azaltmaya yardımcı olmak için aroma-touch, akupunktur ve masaj gibi iyileştirici tedavileri de göz önünde bulundurun.


D Vitamini Düzeylerini Artıracak Güneş Işığı

D vitamini

D vitamini eksikliğini önlemenin en iyi yolu, çıplak teninizde günlük yaklaşık 20 dakikalık güneşlenme hedeflenmelidir.

Yeterli miktarda D vitamini almak için, güneş koruyucu sürmeden güneşlenmeniz gerekir. Cilt renginiz ne kadar koyuysa, D vitamini için o kadar fazla güneş ışığı gereklidir.

Araştırmalar, yaşlı yetişkinlerin aynı miktarda güneş ışığına maruz kalsalar bile gençlere göre daha az D vitamini aldıklarını göstermektedir. (17)

Soğuk bir iklimde yaşıyorsanız ve fazla dışarı çıkmıyorsanız (örneğin kış aylarında) veya 60 yaşından büyükseniz, D3 vitamini takviyesi alması tavsiye edilir.


Osteoporoz İçin Takviyeler

Magnezyum

Uygun kalsiyum metabolizması için magnezyum gereklidir. (18) (günlük 500 mg)

Kalsiyum

En iyi emilen kalsiyum sitratını seçmeye özen gösterin. (19) (günlük 1000 mg)

D3 Vitamini

D Vitamini kalsiyum emilimini artırmaya yardımcı olur. (20) (günlük 5.000 IU)

K2 Vitamini

Kemik oluşumu için kritik bir protein miktarı için gereklidir. (21) Yüksek kalitede bir K2 vitamini takviyesi alın veya daha fazla K vitamini içeren besinler tüketin. (günde 100 mcg)

Stronsiyum

Kemik yoğunluğunu arttırmaya yardımcı olabilecek metalik bir elementtir. Doğal olarak deniz suyunda, besin açısından zengin toprakta ve bazı yiyeceklerde bulunur, ancak çoğu insanın yeteri kadar alabilmek için takviye alması gerekir. (22) (günde 680 mg)


İlaç Kullanımını Doktorunuza Danışmak

Romatoid artrit, astım, Crohn hastalığı, kanser veya lupus gibi mevcut bir sağlık durumunu tedavi etmek için steroid alıyorsanız, kemiklerinizi korumak için egzersiz yapmak, mineral bakımından zengin bir beslenme ve sigarayı bırakmak için ekstra önlem almalısınız.

Yaygın steroid ilaçları arasında kortizon, deksametazon (Decadron®), metilprednizolon (Medrol®) ve prednizon bulunur.

Bu ilaçları üç ay veya daha fazla süreyle almanın kemik kütlesini kaybetme ve osteoporoz geliştirme riskini arttırdığı gösterilmiştir. Bu ilaçlar ciddi sağlık koşullarını yönetmek için gerekli olabilirken, doktorunuzla sizin için doğru olan dozu veya kemik kaybı riskine dayanarak olası alternatifler hakkında konuşmalısınız.

Osteoporoz Diyeti

Osteoporoz tedavisi ve önlenmesi için en iyi doğal yöntemler arasında kritik bir kısmı, kemiklerinizi korumak için mineral açısından zengin beslenme, özellikle kalsiyum ve magnezyum oluşturur.

Kemik sağlığı için en iyi beslenme şekli, alkali diyettir. Alkali diyet, kemik oluşumunda ve kalsiyum, magnezyum, fosfat gibi yağsız kas kütlesini korumak için önemli olan mineral oranlarını dengelemeye yardımcı olabilir. Alkali diyet, yaşlandıkça kemikleri koruyan büyüme hormonlarının ve D vitamini emiliminin gelişimine yardımcı olur.

Aşağıdaki yiyecekler kemik yoğunluğunu artıran ve koruyan önemli besinleri sağlamaya yardımcı olur:

Çiğ kültürlü süt

Kefir, amasai, ev yapımı yoğurt ve çiğ peynir, hepsi güçlü kemikler oluşturmak için hayati önem taşıyan kalsiyum, magnezyum, K vitamini, fosfor ve D vitamini yönünden zengin besinler içerir.

Kalsiyum içeriği yüksek gıdalar

Kalsiyum iskeletin temel bir yapısal bileşenidir, bu nedenle kalsiyum eksikliği kemik kırılmalarına neden olabilir.

En iyi kalsiyum kaynaklarından bazıları; tüm süt ürünleri, yeşil sebzeler (brokoli, bamya, lahana ve su teresi gibi), badem ve sardalya’dır.

Manganezden yüksek gıdalar ile beslenme

Manganez kemik kütlesinin oluşumunda rol oynar ve hormonların doğal olarak dengelenmesine yardımcı olur. En iyi kaynaklardan bazıları arasında tef tohumu, kahverengi pirinç, karabuğday, çavdar, yulaf ve amaranth, baklagil ve baklagiller, macadamia fındık ve fındık gibi tam tahıllar bulunur.

Yabani avlanan balıklar

Osteoporoz, kronik iltihaplanma ile ilgili olabilir. Bazı balıklarda bulunan Omega-3 yağ asitleri, iltihaplanmayı azaltır. En iyi kaynaklar arasında yabani somon, sardalya, hamsi, uskumru ve halibut (pisi balığı) bulunur.

Deniz sebzeleri

Bu sebzeler kemik oluşumu için kritik minerallere sahiptir, ayrıca genel sağlığı destekleyen antioksidan sağlarlar. Beslenmenize yosun, nori, wakame, agar veya kombu yosunu eklemeyi deneyin.

Yeşil yapraklı sebzeler

Kemikler için, yeşil yapraklı sebzeler de bulunan K vitamini ve kalsiyum oldukça gereklidir. En iyi kaynaklardan bazıları arasında lahana, ıspanak, pazı, su teresi, hardal bitkisi, karalahana, karahindiba bitkisi ve marul bulunur.

Alkali gıdalar

Osteoporoz asidik bir ortamla ilişkili olabilir, bu nedenle bol miktarda meyve ve sebze tüketmek, kemik kaybını önleyen daha alkali bir ortam oluşmasına yardımcı olabilir.

En Alkali Besinler

  • Yeşil sebzeler
  • Taze otlar
  • Baharatlar
  • Greyfurt
  • Domates
  • Avokado
  • Kara turp
  • Yonca otu
  • Arpa otu
  • Salatalık
  • Lahana
  • Kale
  • Meksika turpu
  • Buğday otu
  • Brokoli
  • Lahana
  • Kereviz
  • Pancar
  • Karpuz
  • Olgun muz

Tüketilmesi gereken en yararlı şeyler arasında, alkali ortam sağlayan besinler, klorofil yüklü yeşil sebzeler ve çimlerden elde edilen toz halindeki yeşil sulardır.

Diğer kaliteli proteinler

Yaşlılarda, protein açısından çok düşük beslenmenin kemik sağlığını bozabileceğini unutmayın. (23)

Bununla birlikte, çok yüksek proteinli beslenme de aşırı derecede asidik olma eğiliminde olduğu için en sağlıklı beslenme şekli değildir, bu nedenle dengeye dikkat etmek önemlidir.

Aşağıda listelenen besinler gibi her öğünde ılımlı miktarda temiz, yüksek kaliteli protein tüketmeyi hedefleyin.

  • Çimlerle beslenen hayvan etleri
  • avlanan balıklar
  • serbest gezen tavuk yumurtaları
  • kümes hayvanları
  • fermente peynir ve yoğurt
  • çiğ kuru yemişler
  • tohumlar
  • baklagiller ve bakliyatlar

Osteoporozunuz varsa hangi yiyecekler ile beslenmelisiniz?

Aşağıdaki yiyecekler kemik kaybını kötüleştirebilir ve düşük kemik kütlesi veya osteoporoza katkıda bulunabilir:

  • Çok fazla alkol tüketimi – Kemiklerden daha fazla kalsiyum sızmasına neden olabilecek iltihabı arttırır.
  • Şekerli ve gazlı içecekler – Şekerli ve gazlı içeceklerde bulunan yüksek fosfor içeriği, kalsiyumu kemiklerden uzaklaştırabilir. Şeker ayrıca iltihabı da arttırır.
  • İlave şekerli ürünler – Osteoporozu daha da kötüleştirebilecek enflamasyonu arttırır.
  • İşlenmiş, kırmızı et ürünleri – Yüksek miktarda sodyum ve kırmızı et alımı kemik kaybına neden olabilir.
  • Kafein – Aşırı kafein alımı kemik kaybına neden olabilir.
  • Ayrıca birçok kronik sağlık koşulunu kötüleştiren sigaradan da kaçınmalısınız.

Osteoporoz İle İlgili Alınabilecek Önlemler

Kemik kırıkları, kalıcı kemik ağrıları, sırtınızdaki kötüleşme hissi ya da yaralanmalar tekrarlandığında derhal doktorunuzla konuşun. Kemik kaybına olabildiğince çabuk müdahale etmek önemlidir, çünkü genellikle yaşla daha da kötüleşir.

Geçmişte yaşadığınız herhangi bir durumu (bir yeme bozukluğu, otoimmün hastalıklar, vb.), Egzersiz rutininizi, diyetinizi ve diğer risk faktörlerini doktorunuza bildirin.


Osteoporoz Hakkında Önemli Noktalar

Osteoporoz, “ kemik yoğunluğundaki aşırı düşüş nedeniyle kemiklerin çok daha kırılgan bir yapıya dönüşmesi ile oluşan bir kemik hastalığı” olarak tanımlanır.

Osteoporozun nedenleri arasında yaşlanma, zayıf beslenme, egzersiz eksikliği, hormonal değişiklikler, kalori kısıtlaması, bazı ilaçlar, kanser, diyabet ve otoimmün hastalıklar da dahil olmak üzere bir dizi sağlık durumu bulunur.

Osteoporoz tedavisi genellikle egzersiz, sağlıklı bir beslenme, vitamin ve mineral takviyeleri ve bazen ilaçları içerir.

Osteoporoz semptomlarının tedavisine yardımcı olmak için, mineral ve protein yönünden zengin bir beslenme düzeninden, düşme ve kaymaları önleme için yeterli tedbir aldığınızdan, günlük düzenli ve verimli egzersiz yaptığınızdan, D vitamini almak için yeterli güneş ışığı aldığınızdan, esansiyel yağları kullandığınızdan ve stresi yönettiğinizden emin olun.


Türkiye’de Osteoporoz İstatistikleri

Osteoporoz Görülme Sıklığı

Türkiye’de osteoporoz, özellikle yaşlı nüfus arasında yaygın bir sağlık sorunudur. Yapılan çalışmalara göre, Türkiye genelinde 50 yaş ve üzeri kadınların %33’ünde, erkeklerin ise %20’sinde osteoporoz tespit edilmiştir. Bu oranlar, yaşlanma ile birlikte artış göstermektedir. Özellikle postmenopozal kadınlarda osteoporoz riski daha yüksektir​ (Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü)​​ (TRDizin)​.

Bölgesel Dağılım

Türkiye’nin farklı bölgelerinde yapılan araştırmalar, osteoporoz prevalansında bölgesel farklılıklar olduğunu göstermektedir. Örneğin, Trakya bölgesinde yapılan bir çalışmada, 40-89 yaş arası kadın ve erkeklerin %24’ünde osteoporoz tespit edilmiştir​ (TRDizin)​. Orta Anadolu bölgesinde yapılan bir diğer çalışmada ise benzer sonuçlar elde edilmiştir, bu da bölgesel beslenme ve yaşam tarzı farklılıklarının etkili olabileceğini göstermektedir​ (Saglik.gov.tr)​.

Sağlık Bakanlığı Verileri

Sağlık Bakanlığı’nın Sağlık İstatistikleri Yıllıkları’na göre, Türkiye’de osteoporoz tanısı konan hasta sayısı her yıl artmaktadır. Bu artış, hem yaşlanan nüfus hem de osteoporozun daha iyi tanınması ve teşhis edilmesi ile ilişkilendirilmektedir. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, osteoporoz nedeniyle hastaneye başvuran hasta sayısında da yıllık artışlar gözlemlenmektedir​ (Saglik.gov.tr)​​ (Resmi İstatistik Portalı)​.

Sonuç

Türkiye’de osteoporoz, özellikle yaşlı nüfus arasında yaygın ve önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bölgesel farklılıklar gösteren bu hastalık, kadınlar arasında daha yaygındır. Osteoporozun önlenmesi ve tedavisi için erken teşhis, uygun beslenme ve düzenli egzersiz önemlidir. Sağlık Bakanlığı ve TÜİK tarafından yayınlanan raporlar, bu konuda daha fazla bilgi ve istatistik sağlamaktadır.

Kaynaklar:

Related Articles

Back to top button