Çölyak Hastalığı Nedir? Belirtileri ve Diyabet (Şeker Hastalığı) İlişkisi

Çölyak hastalığı, bağışıklık sisteminin glütene karşı verdiği anormal bir yanıt sonucu ince bağırsakların zarar görmesiyle karakterize edilen bir otoimmün rahatsızlıktır. Glüten içeren buğday, arpa ve çavdar gibi gıdalar tüketildiğinde, çölyak hastalığı olan kişilerde ciddi sindirim sorunları ve çeşitli sağlık problemleri ortaya çıkabilir. Çölyak hastalığının belirtileri arasında karın ağrısı, şişkinlik, ishal, kilo kaybı ve beslenme eksiklikleri yer alır. Bu makalede, çölyak hastalığı belirtileri ve diyabet (şeker hastalığı) ile olan ilişkisini detaylı bir şekilde ele alacağız.

Çölyak hastalığı ve diyabet arasında önemli bir ilişki bulunmaktadır. Özellikle Tip 1 diyabet hastalarında çölyak hastalığına rastlanma olasılığı daha yüksektir, çünkü her iki hastalık da otoimmün kökenlidir. Diyabet belirtileri ve şeker hastalığı tedavisi sürecinde, çölyak hastalığı olan bireylerin glütensiz bir diyet uygulaması, kan şekeri kontrolü açısından kritik öneme sahiptir. Bu makalede, çölyak hastalığının şeker hastalığı belirtileri üzerindeki etkilerini ve iki hastalık arasındaki ilişkiyi ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

Genetik yapısına müdahale edilmiş, ‘değiştirilmiş’, “modern” buğdayın yaygınlaşmasıyla insanlığın başına bela yepyeni bir hastalık çıktı: Çölyak hastalığı.

Çölyak, buğdayın içinde bulunan glüten isimli proteine karşı insan vücudunun tahammülsüzlüğüdür. En sık görülen belirtileri, karında kramp benzeri ağrı, bağırsak problemleri (ishal ve kabızlık), beslenme ve emilim bozukluğu (malabsorbsiyon), çocuklarda gelişme geriliği, yağlı dışkılama…


Çölyak Hastalığı Nedir?

Çölyak hastaları yasaklı besinler

Çölyak hastalığı, ince bağırsağın glüten nedeniyle zarar görmesi sonucu oluşan iltihabi bir bağışıklık hastalığıdır.

Çölyak hastalarının glütenli gıdalar yememesi gerekir, aksi halde bağışıklık sistemi ince bağırsağa zarar verir. Glüten, buğday, çavdar ve arpada bulunan bir proteindir.

Çölyak her insanı farklı etkiler. Hastalar glütenden uzak durduğunda ciddi oranda düzelirler.

Çölyak hastalığında, tahıl glüteni ince bağırsak hasarına, vilöz atrofi ve kript hiperplaziye sebep olur. Hasar glütensiz diyet ile geriye çevrilebilir ancak eğer hasta normal diyete başlarsa tekrar eder.

Çölyak hastalığı ayrıca bir cilt hastalığı olan dermatitis herpetiformis olarak da kendini gösterir, özellikle dirsekler ve kalça bölgelerinde kaşınma, kabarık kızarıklık olarak ortaya çıkar


Çölyak Hastalığı Belirtileri

Çölyak hastalığı belirtisi

Sık görülen bulgular arasında halsizlik, dışkıyı tutamama, üst abdominal şişkinliği, kilo kaybı, ve çocuklarda gecikmeli büyüme ya da ergenlik yer alır.

Çölyak hastalığında buğday unu içeren ürünlere karşı intolerans deneyimi örnekleri oldukça enderdir.

Semptomlar çoğu zaman hafif ve yıllardır mevcut olabilir. Dışkıda steatore ender görülür. Malabsorbsiyonun en yaygın biyokimyasal belirtisi anemidir; bu ise demir eksikliği (hipokromik, mikrositik), folik asit eksikliği (mikrositik) ya da her ikisinin eksikliğinden kaynaklanabilir. Vitamin B12 eksikliği daha az yaygındır.

Çölyak Hastalığı Belirtileri

  • Karın bölgesinde öne doğru şişkinlik
  • Yaşa göre kilo azlığı
  • Kas zayıflığı
  • Gaz şikayetleri
  • Kusma
  • Halsizlik
  • İştahsızlık
  • Ağız içinde oluşan aftlar
  • Eklem ağrıları
  • Kemik ağrıları
  • Erken yaşlarda ortaya çıkan kemik erimeleri
  • Ciltte kaşıntı ve döküntüler
  • Karaciğer enzimlerinde bozukluklar
  • Çocuk yaş grubunda büyümede yavaşlama, gelişmede gerilik
  • Huzursuzluk ve sinirlilik
  • Şiddetli karın ağrısı
  • Dışkıda anormallik, dışkının parlak sorun renkli olması
  • Kansızlık, demir eksikliği
  • Uzun süren yorgunluklar
  • El ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanma
  • Kızıl, pürüzsüz ve parlak bir dil
  • Depresyon, kaygı bozuklukları, tükenmişlik hissi
  • Baş ağrıları
  • Kısırlık, tekrarlayan düşükler
  • Aft veya ağız kuruluğu gibi ağız problemleri
  • Mide bulantısı
  • Mide yanması
  • Kaslarda güçsüzlük
  • Adet düzensizlikleri
  • Kırılgan, zayıf kemikler
  • Mide ülseri
  • Bağırsak tıkanması
  • Kas zayıflığı ve kansızlık
  • Ciltte kaşıntılı ve döküntü
  • Dermatit herpetiformis (DH), çölyak hastalığının bir diğer yaygın görülen belirtisidir. Bu hastalık ciltte kaşıntı ve kabarcıklara neden olan cilt döküntüsüdür. Dirsekler, kalçalar ve dizlerde meydana gelebilir. Çölyak hastalığı olanların yaklaşık yüzde 15 ila 25’inde görülür.

Çölyak hastalığı ile buğday arasındaki ilişki ise, ilk olarak 1953 yılında Hollandalı çocuk doktoru Dr. Willem-Karel Dicke tarafından gösterildi. Bu tarihten önce Çölyak Hastalığı tanımlanmamıştı.

Tanımlandığı ilk yıllarda, Çölyak nadir görülen bir hastalıktı. Binlerce kişiden birinde gelişen, doğuştan gelen bir hassasiyet olduğu düşünülürdü. Doğuştan gelen (genetik) bir yatkınlığınız yoksa ileriki yaşlarda çölyak olmayacağınız varsayılırdı.

Bugün gerçeklerin çok daha farklı olduğunu artık biliyoruz. Geldiğimiz noktada çölyak görülme sıklığı katlanarak arttı, neredeyse salgın bir hastalık halini aldı. Bugün Türkiye’de çölyak hastalığının görülme sıklığı %1,15. Çölyak görülme sıklığında korkunç bir artış var.


Çölyak Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Çölyak hastalığını tedavi eden herhangi bir ilaç bulunmamaktadır. Çölyak hastası olarak tek yapabileceğiniz glutenli gıdalardan uzak durup glutensiz beslenmek olmalıdır.


Çölyak Hastalığı Salgın Hastalık Gibi Artıyor

Gluten Intoleransı Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

2009’da Mayo Clinic tarafından yapılmış olan bir çalışma, erişkinlerde çölyak görülme sıklığının son 40 yıl içinde 4 kat arttığını ispatladı. Lütfen dikkat: Erişkinlerde sıklık artmış, doğuştan gelen çölyak değil!

Bu çalışmada, 1948-1954 yılları arasında Amerikan askerlerinden alınan kan örnekleri ile 2006 yılında bu askerlerle aynı tarihte doğmuş olan 70 yaş ortalamasındaki erkeklerin kan örnekleri karşılaştırıldı. Gençlik çağında kan örneği alınan grubun çölyak görülme sıklığı %0,2 iken, 40 yıl sonra kan örneği alındığında çölyak görülme sıklığının %0,8 olduğu gösterildi.

Yani, doğuştan gelen bir genetik yatkınlığınız olmasa bile, ilerleyen yaşlarda çölyak hastası olabiliyorsunuz. Örneğin 40 yaşına kadar herhangi bir problemi olmayan bir kişide, 41 yaşında çölyak hastalığı meydana gelebiliyor. Bu çalışma, buğdaya maruziyet süresi ve maruziyet miktarına bağlı olarak çölyak hastalığının yaşamın herhangi bir safhasında ortaya çıkabildiğini gösterdi.

Öte yandan çocuklarda durum çok daha vahim: Amerika’da yapılan bir çalışma, 1998’den 2007’ye kadar çölyak hastalığının çocuklarda 11 kat arttığını gösterdi!


Durum çok açık değil mi?

Çölyak Hastalığı Buğday ve Diyabet

Buğdayın genetiğini değiştirme çalışmaları 1943’te başlıyor. O güne kadar çok nadir görülen ve adı konmamış olan çölyak hastalığı 1953 yılında ilk defa buğday ile ilişkilendirilip, hastalık olarak tanımlanıyor.

Bu tarihten sonra, çölyak hastalığının görülme sıklığı erişkinlerde 4 kat, çocuklarda 11 kat artıyor.

Artık çölyak hastalığında temel sorun, doğuştan gelen bir genetik yatkınlık değildir. Hastaların sadece bir kısmında genetik yatkınlıktan söz edilebilir.
Buğday ve buğday ürünlerine maruziyetin artması, çölyak hastalığının başlamasına sebep oluyor.

Genetik yatkınlığı olmayan erişkinler bile, hayatlarının ilerleyen dönemlerinde buğday yemeye devam ettiklerinde çölyak hastası olabiliyor.

Tablo çok açık bir şekilde ortada: Buğdayın genetiğinin değiştirilmesi, çölyak hastalığının artmasına sebep oldu. Bugün genetiği değiştirilmiş buğdayın yaygın olarak tüketilmesi sebebiyle, çölyak hastalığı tıpkı bir salgın hastalık gibi toplumda yaygınlaştı.


Çölyak Hastalığı Görülme Oranı

Rakam vererek örnekleme yapalım: Ülkemizin nüfusunu yuvarlak hesap 80 milyon kabul edersek, tüm nüfusta %1,15 görülme oranı ile Türkiye’de tam olarak 920 bin çölyak hastası var.

Üstelik bu hastaların çoğuna teşhis bile konulamamış durumda. Türkiye’de şu anda tanı konulmuş çölyak hastası sayısı 10 binin altında. Yani siz bu satırları okurken 900 binden fazla çölyak hastası, tanı konulamadığı için çile çekiyor, hasta olarak yaşıyor.


Çölyak Hastalığı ve Diyabet İlişkisi

Parmaktan kan şekeri ölçümü

Çölyakla ilgili son derece ilginç bir veri de diyabetle arasındaki belirgin ilişkidir. Çölyak hastalarında diyabet görülme oranı, çölyak hastası olmayanlara göre, 10 kat daha fazladır. Aynı durum, diyabet olanlarda da çölyaka karşı geçerlidir.

Tip 1 diyabet hastalarında çölyak olması ihtimali, diyabet hastası olmayanlara göre 20 kat fazladır. Sadece bu bile, diyabetle çölyak arasındaki ilişkiyi gösteren önemli bir parametredir.

Bu risk, tıpta bilinen bir konudur; çölyak hastası olan herkese diyabet taraması da yapılır. Ya da diyabet olanlar çölyak açısından da araştırılır.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu