Mide Yanması (Reflü) Nedir? Reflü Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?

Mide yanması olarak da bilinen reflü, mide asidinin yemek borusuna geri kaçması sonucu oluşan rahatsızlık verici bir durumdur. Genellikle göğüs bölgesinde yanma hissi, ağızda acımsı bir tat ve mide ekşimesi gibi belirtilerle kendini gösterir. Modern yaşam tarzı, düzensiz beslenme, stres ve aşırı yağlı yiyecek tüketimi reflünün başlıca nedenleri arasında yer alır.

Bu rahatsızlık, tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ancak, doğru beslenme alışkanlıkları ve tedavi yöntemleri ile reflünün kontrol altına alınması mümkündür. Bu makalede reflü nedir, belirtileri nelerdir ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.


Mide Yanması (Reflü) Nedir?

Mide yanması, reflüde karşılaşılan sorunlardan biridir. Ağız yolu ile alman gıdalar yemek borusundan geçerek mideye gider. Mide içeriğinin yemek borusuna, hatta ağza geri gelmesine reflü denmektedir.

Reflü, ke­lime anlamı olarak geri kaçış demektir. Mide reflüsûne gastroözefajiyal reflü denir. Her yaşta görülebilir. Genel olarak insanların %40’ında hayat­larının herhangi bir döneminde reflü yakınması gelişmektedir.

Mide yanması

Yemek borusu ile mide arasında kapak vardır. Açlıkta, mide içeri­ğinin geri kaçışı kapak sistemi ile önlenir. Midenin göğüs boşluğuna doğru fıtıklaşması kapak sistemini bozarak reflüye sebep olur.

Kapak sisteminin yetersiz çalışması mide içeriğin yukarı çıkışma neden olur. Mide tembelliğinde, midedeki besinler yemek borusu ve ağza gelebilir. Şişmanlık, hamilelik, göğüs ye karın bölgesini sıkan dar kıyafetler reflüye neden olabilir.

Reflü Nedenleri

Prostat büyümesinde kullanılan doksazosin gibi tansiyon ilaçları, amplodipin gibi tansiyon ilaçlan, ağrı kesiciler, dep­resyon ilaçları (amitriptilin gibi), nitratlar gibi pek çok ilaç kapakçık düz adale hücrelerini gevşetir. Böylece kapakçık görevini yapamaz, ref­lü gelişir.

Stres, direkt olarak reflüye neden olmaz, gastrit ve ülser olu­şumunu kolaylaştırır. Ülser ve gastritte reflü olması şart değildir.

Mide yanması olan her hastaya gastrit tanısı konup tedavi edilmekte, ancak tedaviden sonra şikâyetler tekrarlamaktadır. Hasta mutlaka reflüye yö­nelik olarak değerlendirilmelidir.

Reflüde yemek borusu tahribatı ile kanser oluşma riski vardır. Mide içeriğinin ağza gelmesi ile alerjik kişilerde astım atakları görülür. Reflü­ye bağlı astım atakları özellikle gece yattıktan sonra ortaya çıkar.

Sindirilmesi zor ağır yemekler, kızartma, salam-sosis gibi işlenmiş gıdalar, baharatlar, çok miktarda yemek, az çiğnemek, çikolata, kahve, alkol, sigara kullanımı mide yanmasına sebep olur.

Mide içeriği, asit yapıdadır. Yemek borusuna kaçan mide asidi ve pepsin enzimi yemek borusunun iç yüzünü döşeyen hücrelere zarar verir.


Mide Yanması (Reflü) Nedenleri ve Belirtileri

Mide yanması belirtileri

Mide üst bölgesinden başlayıp göğüs orta bölgesinde devam eden yanmalar vardır. Bazen boyun, omuz, sırt ve kollarda hissedilir. Bu nedenle kalp ağrısı ile karıştırılabilir.

Yanma şikâyeti yatınca daha çok olur. Bu hastalar yüksek yastıkta yatmayı tercih ederler.

Ağza acı, ekşi su gelir ve kötü bir tat bırakır. Yatınca ağza acı, ekşi su gelmesi artar çünkü mide içeriği yatay pozisyonda geri daha kolay kaçar. Akciğere sıvı kaçarsa zatürree görülür.

Reflü Belirtileri

  • Karında şişkinlik
  • Geğirme
  • Hıçkırık
  • Gıcık hissi
  • Uzun süren öksürük
  • Ağız kokusu
  • Ses kısıklığı
  • Gece gelen astım nöbetleri
  • Diş çürükleri

Reflü, diş çürüğüne, astıma, sinüzite, farenjite neden ol­abilir. Nefes darlığı, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve öksürükle kendini gös­terir. Bu hastalarda reflü tanısı atlanırsa verilecek tedaviler işe yaramaz. Yemek borusunda asit ve pepsin enzimine bağlı harap olan hücre­lerin yerine zamanla yeni hücreler yapılır.

Bu hücreler asit ve pepsine daha dayanıklıdır. Fakat normal yemek borusu hücrelerinden farklı ol­maları nedeni ile yıllar sonra yemek borusunda adenokanser gelişme­sine neden olabilirler.

Defalarca reflü olmasına bağlı hücrelerde yapısal değişikliklerin yanı sıra yemek borusunda harabiyet sonrası fıbrozis ve skar dokusu denilen nedbe dokusu gelişir. Bunlar da yemek borusu­nun kasılıp-gevşeme işlevini bozarak ileride yutma güçlüğüne neden olabilir.

Yemek borusunda, ilerde kansere neden olabilecek hücresel değişikliğe Barrett özefagusu ismi verilir. Reflü yakınması olanların %10-15’inde ileride Barrett özefagusu gelişmektedir. Baret özefagusu gelişenlerin de %1’inde yemek borusu kanseri gelişmektedir.

endoskopi

Endoskopi yapılarak yemek borusundaki aşınmalar görülür. Bazı hastalarda yemek borusu hasarı olmayabilir. Yemek borusunda 24 sa­atlik asit ölçümü yapılarak reflü değerlendirilebilir.

İlaçlı mide bağırsak filmi, yemek borusunun basıncını ölçme gibi tetkiklerde mevcuttur. Reflü tanısı koymak için hastanın şikâyetlerini dinlemek yeterlidir.

Ancak beraberinde belirgin mide yakınmaları, iştahsızlık, kilo kaybı veya yutmada zorlanma varsa, kanser gibi hastalıkların ayırıcı tanısını yapmak için endoskopi yapılır. Reflü ve ülser bir arada bulunabilir.


Mide Yanması (Reflü) İçin Tıbbi Tedavi

İlaç olarak asit salgısını azaltan H2 reseptör blokerleri (simetidin, ranitidin, famotidin, nizatidin), proton pompası inhibitörleri (lansop- rozol, omeprazol, ezomeprazol, pantoprazol) gibi ilaçlar hastanın durumu değerlendirilerek verilir.

Helicobacter pylori bakterisi mevcutsa amoksisilin ve klaritromisin asit salgısını azaltan ilaçla birlikte günde iki sefer içilir. Üçlü ilaç tedavisi iki haftaya kadar devam eder. Mide bulantısı, iştahsızlık, karın ağrısı, ishal gibi yan etkileri vardır.

Reflüyü azaltmak için yemek borusu ile mide arasındaki kasları ça­lıştıran ve midenin boşalmasını hızlandıran metoklopramid ve sisaprid gibi ilaçlar yararlıdır.

mide yanması tedavi

Yakınmalar şiddetliyse, tahriş gören hücre tabakasını koruyucu ta­baka oluşturarak fayda sağlayan sukralfat da kullanılabilir. Yaklaşık 2-3 ay boyunca hastanın ilaçları düzenli kullanması ve önerilere uyması istenir.

Ancak kapakçıktaki gevşeme sürdüğü sürece ilaç bırakıldıktan sonra reflü devam eder. Bu tür hastalarda cerrahi tedavi ile yemek bo­rusundaki kapakçık onarımı yapılır.

Mide fıtığı varsa, ameliyatla düzel­tilir. Ameliyat, kapalı ameliyat (laparoskopi) sistemleri ile de yapılabilir.


Mide Yanması (Reflü) İçin Beslenme Değişiklikleri

mide yanmasında beslenmen

Mide yanmasında, gıdaların tipinden çok miktarı ve yemekten sonra yatmaya kadar geçen sürenin önemi vardır.

Dolu mide ile yatağa gidilmemelidir.

Ağır ve aşırı yenen akşam yemekleri reflüyü en çok artıran faktördür. Yemek yendikten en az 3 saat geçtikten sonra yatılmak, akşam yemekleri hafif seçilmelidir.

Yatmadan önce zaman geçirilmesi midede bulunan gıdaların sindirilmesine zaman tanır, mide içeriği kısmen boşalır ve yatıldığında yemek borusuna kaçış riskini azaltır.

Öğünlerde aşırı yememek, öğünlerde porsiyonların miktarı az tu­tmak, günde 3 ana öğün yerine daha az miktarda gıdanın tüketildiği 4-5 küçük öğün tüketilmelidir.

Yemek yavaş, iyice çiğnenerek ve acele edilmeden yenmelidir. Lok­malar arka arkaya hızlıca yutulmamalı, arasında zaman bırakılmalıdır. Yavaş yendiği zaman midenin dolması ve şişkinlik hissinin beyne iletilmesi sağlıklı bir şekilde zamanında olur.

Yemek yedikten sonra çatlayacak gibi olmak, yemeğin hızlı yendiğini ve beyne şişkinlik hissi iletilmeden midenin balon gibi aşırı şiştiğini gösterir. Bu durum hem şişmanlığa hem de mide şikayetlerine neden olur.

Mide ekşimesi tetikleyen gıdalara dikkat

Mide ekşimesini ve yanmasını tetikleyen gıdalardan uzak durulmalıdır. Soğan, nane, çikolata, kahve gibi kafeinli içecekler, narenciye veya meyve suları, domates, yağlı veya baharatlı gıdalar mide yanmasını artı­rabilir. Kızartılmış tavuk parçaları, cips veya soğan halkaları yanmayı ar­tırır.

Tavuğun yağlı olan derisinin soyulması, kızartma yerine buğulama, haşlama veya fırında pişirme tercih edilmelidir.

Asidik gıdalar (doma­tes, salça, turunçgiller, sirke) özellikle aç karnına veya akşamları tüketildiğinde mide yanmasını artırır. Asidik gıdaların tüketimi azaltılmalı veya akşam yemeklerinde tüketilmemelidir.

Kahve, kola veya karbonatlı içecekler midenin asit salgısını artırırken alkollü içecekler de yemek borusundaki kapakçığın çalışmasını azaltarak reflüye neden olur.

mide yanması çay

İçecek olarak bitkisel çaylar, süt veya su tercih edilmelidir. Süt akşam içilecekse, yağsız olmalı ve 200 ml’i aşmayacak şekilde içilmelidir. Nane, yemek borusundaki kapakçığın gevşemesine neden olarak mide yanmasını ar­tırabilir. Nane içeren gıdalar veya içecekler tüketilmemelidir.

Çikolata da kapakçığı gevşetip reflü yakınmalarını artırdığı için yenmemelidir. Eğer mide yanmasının nedeni tam bilinemiyorsa, belirtilere neden olabilecek besinleri listelemek için mide yanması günlüğü tutulmalıdır.

Az yağ içeren gıdalar tüketilmelidir. Yağlı gıdalar hem reflü yakın­malarını artırır, hem de mide ile yemek borusu arasında gıdaların geri kaçmasını engelleyen kapağın işlevini bozar. Bu konuda çalışmalar ile bu ilişki net konmasa da klinik hasta tecrübeleri yağlı diyetlerin reflü yalanmasını artırdığı görüşünü desteklemektedir.

Alkol, yanmayı artırdığı için kullanılmamalıdır. Özellikle şarap, reflü yaşanmasına daha fazla neden olur. Stresli bir günün ardından rahatlamak için egzersiz, yürüyüş, meditasyon ya da derin nefes teknikleri kullanılmalıdır.

Egzersiz ve yürüyüş akşam yemeğinin sindirimine destek olup reflüyü de azaltır. Çocuklarda az da olsa reflü ve mide yanması görülebilir. Bu çocukların önemli bir kısmında inek sütü alerjisi bulunur.

Bazı doktorlar reflü ya­lanması olan bütün çocukların beslenme listesinden inek sütü ve bundan yapılmış gıdaların çıkarılmasını önerir. İnek sütü yerine alerji riski daha düşük olan ilk tercih eşek sütü veya ikinci sırada keçi sütü tüketilebilir.


Mide Yanması İçin Yaşam Tarzı Değişiklikleri

yaşam tarzı değişiklikleri

Göbeği sıkmayacak şekilde rahat ve bol kıyafetler giyilmelidir.

Şişmanlarda yemek borusundaki kapakçık zayıflamakta, reflü riskini artıran mide fıtığı daha fazla görülmektedir. Zayıflama ile mide yanma­sı gibi reflü şikâyetleri ile yemek borusundaki harabiyet azalabilir.

Eğer zayıflanamıyorsa, cerrahi müdahale ile zayıflama reflü yakınmalarını azaltmada çok başarılıdır.

Sigara içiliyorsa, bırakılmalıdır. Yemek borusu ile mide arasında bulunan ve mide içeriğinin geri kaçmasını engelleyen kasların görevi sigarada bulunan nikotin tarafından bozulur. Bu da yemek borusuna mide içeriğinin kaçmasına ve göğüste yanma-ekşimeye neden olur.

Ortamdaki sigara dumanına maruz kalan bebeklerde reflü yakınması gelişebilir, bu nedenle bebeklerin bulunduğu ortam dahil hiçbir ortamda sigara içilmemelidir. Sigara içen ve reflüsü olanların ilk yapmaları gereken, sigarayı bırakmaktır. Hem reflü hem de sigara içilmesi kanser riskini belirgin olarak artırır.

Bazı ilaçlar yakınmaları artırabilir. İbuprofen, aspirin gibi ağrı kesiciler, diazepam, teofılin, nitratlar, nifedipin gibi kalsiyum kanal blokerleri reflü yakınmalarını artırabilir. Bu durumda ilaç değişikliği için doktordan görüş alınmalıdır.

Mide yanması olduğu zaman yatağın başı 10-20 cm kaldırılarak baş ve göğüsün ayaklardan daha yüksek olacak pozisyonda olması sağlan­malıdır. Yatağın başını kaldırmak için yatak başının altına tahta veya beton bloklar konabilir.

Sadece başın altına yüksek yastık konması yarar sağlamaz, midenin daha da sıkışıp içeriğin kaçmasını artırabilir. Reflü yakınmaları egzersiz esnasında, istirahate göre daha fazla artar. Egzersiz esnasında kalp ile ilişkili olmayan göğüs ağrısı veya mide ağrısı olmasının nedeni budur.

Yoğun egzersiz esnasında atletlerde veya insanlarda reflü yakınmaları daha da artmaktadır. Egzersiz sonrası ref­lü ve mide yanması artıyorsa, yemekten en az 2 saat geçtikten sonra egzersiz yapılmalıdır. Egzersiz esnasında, sıvı kaybını engellemek için bol su tüketilmelidir.


Mide Yanması (Rüflü) İçin Önerilen Besin Takviyeleri

Melatonin

Özellikle geceleri uykuyu düzenlemeye yardımcıdır. Melatonin, L-triptofan, B6 ve B12 vitamini, folik asit, metionin ve betain içeren desteğin 20 mg omeprazol ile karşılaştırıldığı 351 hastalık randomize bir çalışmada 40 günlük tedavi sonunda mela­tonin içeren destek kolunda % 100, omeprazol kolunda %65.7’lik başarı elde edilmiş ve melatonin içeren destek kolu lehine anlamlı fark bulunmuştur.

Fakat omeprazol, tek başına melatonin veril­mesinden (gece yatmadan önce 3 mg dozunda) daha üstün olup beraber kullanılmaları yararlarını artırmaktadır.

Kalsiyum Karbonat

Kalsiyum, mide asidinin nötralize olmasını ve böylece kısa süreli de olsa rahatlamayı sağlar. 500 mg kalsiyum karbonatın yemeklerle birlikte ve yatmadan önce kullanılması önerilir.

Sindirim Enzimleri ve Probiyotikler

Sindirimi kolaylaştıran ve reflü semptomlarını hafifleten lipaz, proteaz ve amilaz gibi enzim­lerin kapsül içinde günde 1 kez yemeklerle birlikte alınması öneri­lir. Yararlı bakterilerden oluşan probiyotiklerin kapsül formunda, günde 2 kez alınması önerilir.


Mide Yanması (Reflü) İçin Önerilen Bitkisel İçerikli Takviyeler

Deglisirinize Meyan Kökü (DGL)

Meyan kökü, mukoz membranları kaplar ve bu tabakayı mide asidinden korur. Çiğnenebilir pastil veya tablet formunda DGL’nin günde 2-4 tane yemeklerden önce ve yatmadan önce alınması önerilir.

Uyarı

Yüksek tan­siyon hastalarının meyan kökü ve preparatlarının kullanımı önerilmez. Hipertansiyonda kullanılan ilaçlarla etkileşime girebilir. Uzun süreli ve 50 gramdan daha yüksek dozlarında kullanımında vücutta sodyum-potasyum dengesi bozulur, sodyum ve su tutulur, potasyum kaybı gelişebilir.

Aloe Vera Öz Suyu

aloe vera

Aloe vera, sarısabır bitkisi olarak da bilinmektedir. Aloe vera özsuyu, asit salgılanmasını azaltarak mukoz membranları yumuşatır.

Gün içinde 2-3 kez 1 tatlı kaşığı yutulması önerilir.

Uyarı

Uzun süreli kullanımı ishale ve bağırsakta kanser öncüsü lezyonlara neden olabilir. Potasyum eksikliği oluşturması nede­niyle, kalp glikozitleri, idrar söktürücüler ve kortikosteroidler ile birlikte kullanılmamalıdır. Kas zayıflığı ve kalp fonksiyonlarında azalmaya neden olabilir. Crohn hastalığı, ülseratif kolit ve bağırsak tıkanıklığında kontrendikedir.

Hatmi

Çiçek, yaprak ve kökleri müsilaj taşıması nedeniyle solu­num ve sindirim siteminde mukozada yumuşatıcı etki göstermek­tedir. %25 etanol ile hazırlanmış sıvı ekstresinden 2-5 ml önerilir. Tıbbi çay olarak da kullanılır.


Mide Yanması İçin Önerilen Tıbbi Çaylar

Hatmi Çayı

2-5 gram drog (1-2 tatlı kaşığı), 150 ml soğuk su içinde sık sık çalkalanarak l-2 saat bekletilir (masere edilir). Bekleme so­nunda kısa bir süre ısıtılıp süzülür. Günde 3 kez 1 fincan içilmesi önerilir. Ağız-boğaz ile mide-bağırsak mukozası tahrişlerinde etkili­dir.

Uyarı

Kullanılan ilaçların emilimini dolayısıyla etkinliğini azal­tabilir. İlaç alımı ile çay tüketimi arasında en az 2 saat ara olmalıdır.

Rezene Çayı

1 çay kaşığı rezene meyvesi 1 bardak kaynamış su içinde 5 dakika demlenip süzülür. Günde 2-3 kez 1 çay fincanı içilir.

Kekik

0.5-1 gram drog 1 çay fincanı kaynamış su içinde 5-10 da­kika demlenip süzülür. Günde 3-5 defa 1 çay fincanı içilir.

Kudretnarı

Olgun meyveler bitkisel yağ içinde güneşte bekletilir veya bal ile ezilir. Midevi ve yara iyileştirici olarak yararlanılır.

Meyan Kökü

Gastrit ve mide ülserinde 1.5 gram drog 1 bardak su içinde 10-15 dakika kaynatılır ve 15 dakika daha demlenip süzülür. Günde 3 kez 1 çay fincanı, yemeklerden sonra içilir.

Zencefil

Gastrit ve hazımsızlık şikâyetlerinde 1 gram drog 1 çay fincanı kaynamış su içinde ağzı kapalı olarak 5 dakika demlenip süzülür. Günde 1-2 çay fincanı içilir.

Keten Tohumu

keten tohumu

Gastrit ve enteritin semptomatik tedavisinde 1-2 çay kaşığı keten tohumu, 1 gece 1 bardak su içinde bekletilip süzü­lür.

Su veya meyve suyu ilave edilerek günde 3 kez içilir. Tedaviye 2-3 gün devam edilir.

Rezene meyvesi, çemenotu meyvesi, nane yaprağı ve pelinotu bit­kisinden oluşan sıvı ekstrenin damla olarak kullanılmasının, metoklopramid ilacına göre daha az yan etki ile mide yakınmalarını azaltmada daha yararlı olduğu gösterilmiştir.

Mideyi, rahatlatıcı ve gaz söktürücü (karminatif) çay karışımı:

  • Anason veya rezene meyvesi, 50 gram
  • Çarkıfelek çiçek ve yaprakları, 10 gram
  • Kediotu kökü, 10 gram
  • Alıç çiçeği ve yaprakları, 10 gram

1. Anason veya rezene meyveleri ezilip 150 mİ kaynar su içine konur ve ağzı kapalı 10 dakika demlenip süzülür.

2. Karışım hazırlanırken kediotu kökleri ince parçalar haline getirilir. Çiçek ve yaprak drogları da kabaca parçalanır ve homojen olarak karıştırılır. 2 tatlı kaşığı drog karışımı 90 ml kaynar su içine ilave edilir, ağzı kapalı olarak 10 dakika bekletilip süzülür.

Birinci çaydan 150 ml kadar alınır, üzerine ikinci çay karışımından bir damlalık yardımıyla 50 damla ilave edilir. Gün içinde taze hazırlanmak şartıyla 1-3 fincan içilmesi önerilir.


Onkolog Prof. Dr. Canfeza Sezgin Kimdir?

prof dr canfeza sezgin

Fitoterapi & İç Hastalıkları & Tıbbi Onkoloji Uzmanı

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 1993 mezunudur. 1999 yılında aynı fakültede İç Hastalıkları Uzmanı, 2001 yılında da Tıbbi Onkoloji Uzmanı oldu.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı’ nda 2006 yılında Tıbbi Onkoloji Doçenti, 2013 yılında da Tıbbi Onkoloji Profesörü unvanını almıştır.

Mart 2015’ den itibaren İstanbul’ da mesleğine devam etmektedir.

Mart 2016’ da Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ nde Tıbbi Onkoloji Kliniği’ nin kurulmasına öncülük etmiştir.

Halen akademisyenlik hayatına İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi’ nde devam etmektedir. Ayrıca, Prof Dr u0735668_canfeza Sezgin Tıbbi & Tamamlayıcı Onkoloji Tedavi Kliniği, Torun Center, Bahçe Ofis D:172, Şişli, İstanbul adresinde kanserin tıbbi tedavisi yanı sıra tamamlayıcı tedavileri beraber uygulandığı kliniğinde hastalarına hizmet vermektedir.

Related Articles

Back to top button