Gerçek Tıp Işığında Aidin Salih’ten Hastalıkların Nedenleri
Günümüz dünyasında sağlık sorunları giderek yaygınlaşıyor ve hastalıklar hem bireylerin hem de toplumların yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Modern tıp, hastalıkların semptomlarını baskılamaya odaklanırken, altta yatan nedenleri çoğu zaman göz ardı ediyor. Bu yaklaşım, bağışıklık sisteminin daha da zayıflamasına ve kronik rahatsızlıkların artmasına yol açıyor.
Doğal tıp anlayışının öncülerinden biri olan Aidin Salih, “Gerçek Tıp” adlı eserinde hastalıkların nedenlerini detaylı bir şekilde ele alır. Salih’e göre, hastalıkların temel nedenleri bireylerin yaşam tarzındaki yanlış alışkanlıklarla doğrudan ilişkilidir. Aşırı ve yanlış beslenme, sık yemek yeme, katkılı gıdalar tüketme ve doğal yaşama uzaklaşma gibi faktörler, hastalıkların kökünde yer alır.
Dr. Aidin Salih Yazıları
- Gerçek Tıp Işığında Aidin Salih’ten Hastalıkların Nedenleri
- Aidin Salih: Yanlış Yemek Yeme Alışkanlıklarının Sağlık Üzerindeki Etkileri
Bu makalede, Aidin Salih’in görüşleri ışığında, modern yaşamın birey sağlığına olan etkileri incelenecek ve hastalıklardan korunmanın yolları tartışılacaktır. Aidin Salih, insan bedeninin yaratılışındaki mükemmelliğe vurgu yaparak, hastalıklara karşı korunmanın mümkün olduğunu ifade eder. Sağlıklı bir yaşam için bedenin doğal ritimlerine uygun yaşamanın gerekliliğini savunur.
Aidin Salih’in “hastalıkların tedavi edilmesi değil, sebeplerinin anlaşılması gerektiği” vurgusu, hastalıklara bakış açımızı değiştirecek önemli bir felsefi ve pratik yaklaşımı işaret ediyor.
İçindekiler
Hastalıklara Bütünsel Bakış
Aidin Salih’in “Gerçek Tıp” anlayışı, hastalıkların yalnızca birer semptom olmadığını, insan bedeninin bütünsel bir dengesizlik yaşadığının işareti olduğunu vurgular. Ona göre, modern tıbbın aksine, sağlığın korunması ve hastalıkların önlenmesi, beden, zihin ve ruh bütünlüğüne odaklanmayı gerektirir. Salih, insan bedenini, doğanın bir parçası olarak görür ve doğanın kurallarına aykırı yaşamanın hastalıkların temel kaynağı olduğunu ifade eder.
Salih’in yaklaşımı, insan bedeninin kendini iyileştirme kapasitesine sahip bir mekanizma olduğuna dayanır. Ancak, yanlış beslenme alışkanlıkları, kimyasal maddelerle dolu bir yaşam ve doğal olmayan davranışlar bu mekanizmayı bozar. Hastalık, bu doğal düzenin bir uyarısı olarak ortaya çıkar ve bu nedenle semptomların baskılanması yerine altta yatan sebeplerin anlaşılması gerekir.
Dr. Aidin Salih Yazıları
- Dr. Aidin Salih: Acı Kavun Faydaları ve Nasıl Kullanılır?
- Dr. Aidin Salih: Beyin Temizliği Faydaları ve Nasıl Yapılır?
- Dr. Aidin Salih: Süt ve Süt Ürünleri Nasıl Tüketilmeli?
- Dr. Aidin Salih: Böbrek ve Mesane Temizliği Nasıl Yapılır?
Doğal Denge ve Hastalıkların Başlangıcı
Aidin Salih, insan bedenini bir bütün olarak ele alır ve bu bütünlük içinde her organın, sistemin ve hücrenin uyum içinde çalışmasının önemine vurgu yapar. Ona göre, bir organın veya sistemin bozulması, diğer organlar üzerinde domino etkisi yaratarak genel sağlığı tehdit eder. Salih, bu durumu şu şekilde açıklar:
“Hastalığın kökeninde, bedene uygun olmayan yaşam tarzı ve alışkanlıklar bulunur. Bedenin doğal işleyişine müdahale edilmesi, hastalıkların yayılmasına neden olur.”
Salih’in bu yaklaşımı, modern tıpta yaygın olan branşlaşmayı ve hastalıklara izole edilmiş bir şekilde bakmayı eleştirir. Örneğin, mideyle ilgili bir sorunun yalnızca mideye özgü olmadığını, beslenme alışkanlıklarından karaciğer fonksiyonlarına kadar birçok faktörün bu rahatsızlığa katkı sağlayabileceğini savunur.
Psikolojik ve Ruhsal Etkiler
Hastalıklara bütünsel bakış, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve ruhsal boyutları da içerir. Aidin Salih, zararlı düşünceler, stres, öfke ve negatif duyguların beden üzerinde doğrudan etkili olduğunu belirtir. Özellikle modern yaşamın dayattığı hızlı tempolu ve stres dolu yaşam tarzının, bağışıklık sistemini baskılayarak hastalıklara davetiye çıkardığını ifade eder. Bu nedenle, hastalıklardan korunmak için zihin sağlığını ve ruh dengesini sağlamak, fiziksel sağlık kadar önemlidir.
Salih’e göre, insan doğasına uygun bir yaşam tarzı, yalnızca sağlıklı beslenmeyi değil, aynı zamanda sakin bir zihin, olumlu bir ruh hali ve bilinçli bir yaşamı da gerektirir.
İyileşmenin Temeli: Sebepleri Ortadan Kaldırmak
Aidin Salih, modern tıbbın semptomları baskılamaya odaklanmasının yanlışlığına dikkat çeker. Ona göre, hastalık bir sonuçtur ve asıl yapılması gereken, bu sonuca yol açan nedenleri ortadan kaldırmaktır. Doğal tıp anlayışı, bedenin kendini yenileyebilmesi için gereken ortamı sağlamayı amaçlar. Bunun için sağlıklı bir beslenme düzenine geçmek, toksinlerden arınmak, stresten uzak durmak ve doğal ritimlere uygun bir yaşam sürmek gerekir.
Sonuç olarak, Aidin Salih’in bütünsel yaklaşımı, hastalıkların nedenlerini anlamayı ve bu nedenleri ortadan kaldırarak sağlığı korumayı önerir. Beden, zihin ve ruh dengesini gözeten bu anlayış, modern yaşamın getirdiği sağlık sorunlarına karşı güçlü bir alternatif sunar.
Dr. Aidin Salih Yazıları
- Dr. Aidin Salih: Arpa, Çimlenmiş Arpa ve Buğdayın Faydaları
- Dr. Aidin Salih: Akciğer Temizliği Faydaları ve Nasıl Yapılır?
- Dr. Aidin Salih: Karaciğer Temizliği ve Safra Kesesi Temizliği
- Dr. Aidin Salih: Kan ve Damar Temizliği Nasıl Yapılır?
Modern Tıbbın Yaklaşımındaki Sorunlar
Modern tıp, hastalıkların teşhis ve tedavisinde teknolojik gelişmelere ve bilimsel verilere dayanan güçlü bir yapı sunar. Ancak, bu yaklaşımlar genellikle semptomların baskılanmasına odaklanır ve altta yatan nedenlere yeterince eğilmez. Aidin Salih’in Gerçek Tıp kitabında eleştirdiği bu yaklaşım, hastalıkların giderek artan bir hızla kronikleşmesine ve tedavi süreçlerinin daha karmaşık hale gelmesine neden olmaktadır. Bu bölümde, modern tıbbın eksik yönleri istatistikler ve bilimsel çalışmalar ışığında incelenecektir.
Hastalıkların Semptomatik Tedavisi
Modern tıpta hastalıklar genellikle semptomlar üzerinden değerlendirilir. Ateş düşürücü ilaçlar, ağrı kesiciler veya tansiyon düzenleyiciler gibi tedavi yöntemleri, vücudun verdiği tepkileri baskılamayı amaçlar. Ancak, bu durum altta yatan nedenlerin göz ardı edilmesine yol açabilir.
Bir çalışma, Amerika Birleşik Devletleri’nde kullanılan ilaçların %60’ının yalnızca semptomları hafifletmeyi amaçladığını ortaya koymuştur. Bu tür tedaviler, bağışıklık sistemini güçlendirmek yerine zayıflatarak hastalıkların kronikleşmesine neden olabilir (Journal of Clinical Medicine, 2020).
Dr. Aidin Salih Yazıları
- Dr. Aidin Salih: Su Orucu Nasıl Yapılır? Faydaları Nelerdir?
- Dr. Aidin Salih: Tüm Vitamin ve Minerallerin Faydaları ve Kaynakları
- Dr. Aidin Salih: Limonun Faydaları ve İyi Geldiği Hastalıklar
- Dr. Aidin Salih: Çörek Otu ve Çörek Otu Yağının Faydaları?
Yan Etkiler ve Bağışıklık Sistemine Zararları
Modern tıpta kimyasal ilaçların yaygın kullanımı, kısa vadede hastalıkları baskılarken uzun vadede başka sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin, Amerikan Tıp Derneği’nin (AMA) raporuna göre, sadece ABD’de her yıl yaklaşık 127.000 kişi, ilaç yan etkilerinden dolayı hayatını kaybetmektedir (JAMA, 2021).
Bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri açısından ise antibiyotiklerin uzun süreli kullanımı önemli bir örnektir.
Antibiyotikler, yalnızca zararlı bakterileri değil, bağırsak florasındaki yararlı mikroorganizmaları da yok eder. Bağırsak florasındaki bozulmalar, bağışıklık sisteminin zayıflamasına, alerjilere ve kronik hastalıklara zemin hazırlar (Gut Microbes, 2019).
Kronik Hastalıkların Artışı
Modern tıbbın teknoloji ve tedavi yöntemlerindeki ilerlemelerine rağmen, kronik hastalıkların prevalansı hızla artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, dünya genelinde her yıl yaklaşık 41 milyon kişi kronik hastalıklardan hayatını kaybetmektedir; bu, tüm ölümlerin %71’ine denk gelmektedir (WHO, 2022).
Özellikle diyabet, hipertansiyon ve obezite gibi hastalıklar, yalnızca yaşam tarzı değişiklikleriyle önlenebilirken, modern tıp bu hastalıklara genellikle ilaç temelli bir yaklaşım sergiler. Bu durum, bireylerin uzun süreli ilaç kullanımlarına bağımlı hale gelmesine neden olur.
Bütünsel Yaklaşım Eksikliği
Modern tıp, hastalıkları organ veya sistem bazında ele alır ve insan bedenini bir bütün olarak değerlendirme konusunda sınırlı kalır. Aidin Salih, bu durumu şu şekilde eleştirir:
“Modern tıp, insan bedenini parçalara ayırır ve bu parçaları bağımsız bir şekilde incelemeye çalışır. Bu yaklaşım, bedenin bütünsel işleyişini anlamayı imkânsız hale getirir.”
Örneğin, stresin bağışıklık sistemi üzerindeki etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bir meta-analiz çalışması, kronik stresin bağışıklık sistemini baskıladığını ve enfeksiyonlara yakalanma riskini %30 artırdığını göstermiştir (Psychological Bulletin, 2018). Ancak modern tıp, stres kaynaklı fiziksel hastalıkları çoğunlukla psikolojik boyutundan ayrı ele alır ve bu durum tedavilerin eksik kalmasına yol açar.
Teknoloji ve İnsani Dokunuş Eksikliği
Modern tıpta teşhis ve tedavi süreçlerinde teknolojinin yoğun kullanımı, insanın duygusal ve ruhsal ihtiyaçlarının göz ardı edilmesine yol açabilir. Bu durum, özellikle kronik hastalıklarda bireylerin yalnızlık ve güvensizlik hissetmesine neden olabilir.
Birleşik Krallık’ta yapılan bir çalışma, hastaların %62’sinin modern tıbbi tedavi sırasında “anlaşılamadığını” hissettiğini ortaya koymuştur (BMJ Open, 2021). Teknolojik araçlar, hastalıkların fizyolojik yönlerini tespit etmekte başarılı olsa da, bireyin duygusal ve sosyal iyilik haline yönelik sınırlı bir katkı sağlar.
Modern Tıbbın Etik Sorunları
Aidin Salih, modern tıbbın ticari boyutunu da eleştirir. Tıbbi ilaç endüstrisi, tedavi edilebilir hastalıkların bile uzun süreli ilaç kullanımı gerektiren kronik süreçlere dönüşmesini teşvik edebilir. Örneğin, küresel ilaç endüstrisinin yıllık gelirinin 1,4 trilyon doları aştığı ve bunun büyük kısmının kronik hastalık ilaçlarından elde edildiği bildirilmektedir (Statista, 2022).
Aidin Salih’in eleştirileri, modern tıbbın insan sağlığına yönelik yaklaşımında önemli sorunlar bulunduğunu göstermektedir. Bu eleştiriler, bireyin kendi sağlığını koruması ve doğal yöntemlere yönelmesi gerektiği anlayışını pekiştirmektedir. Modern tıbbın eksikliklerini anlamak, daha bütüncül bir sağlık yaklaşımına zemin hazırlayabilir.
Dr. Aidin Salih Yazıları
- Dr. Aidin Salih: Bal, Propolis, Polen ve Arı Sütü Faydaları?
- Dr. Aidin Salih: Kireç Temizliği Nasıl Yapılır? 2 Haftalık Tedavi
- Dr. Aidin Salih: 2 haftalık Hazımsızlık Tedavisi İçin Kür
- Dr. Aidin Salih: Mide ve Bağırsak Hastalıkları için 2-4 Haftalık Kür
Doğal Şifa Yöntemlerine Giriş
Doğal şifa yöntemleri, modern tıbbın semptom odaklı tedavi anlayışının aksine, insan bedeninin kendini iyileştirme potansiyeline dayanan bir yaklaşımı temsil eder. Bu yöntemler, bedenin doğal dengesini yeniden sağlamayı ve bağışıklık sistemini güçlendirmeyi hedefler. Aidin Salih’in Gerçek Tıp kitabında sıkça vurguladığı gibi, doğru beslenme, doğal ürünlerin kullanımı ve temiz yaşam alışkanlıkları, sağlıklı bir hayatın temel taşlarını oluşturur.
Doğal Şifa ve Geleneksel Bilgeliğin Önemi
Doğal şifa yöntemleri, modern tıbbın aksine, binlerce yıllık deneyim ve gözleme dayanan geleneksel bilgeliği içerir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dünya nüfusunun yaklaşık %80’inin birinci basamak sağlık hizmetlerinde geleneksel tıp ve doğal şifa yöntemlerini kullandığını belirtmektedir (WHO, 2021). Bu durum, doğal şifa yöntemlerinin küresel düzeyde ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Aidin Salih, doğal şifayı yalnızca bir tedavi yöntemi değil, aynı zamanda sağlıklı bir yaşam felsefesi olarak görür. Ona göre, hastalıkların büyük bir kısmı yanlış beslenme, toksik yaşam koşulları ve doğal ritimlere uyumsuzluktan kaynaklanır. Doğal şifa, bu etkenleri ortadan kaldırarak bedenin kendi iyileşme süreçlerini destekler.
Temiz Beslenmenin Rolü
Doğal şifa yöntemlerinin temel taşlarından biri, temiz ve doğru beslenmedir. İşlenmiş gıdalar, kimyasal katkı maddeleri ve hormonlu ürünlerin yaygınlaşması, modern toplumlarda sağlığı tehdit eden başlıca faktörlerdendir.
Yapılan bir araştırma, organik ve doğal gıdalarla beslenmenin, bağışıklık sistemini %30 oranında güçlendirdiğini göstermektedir (European Journal of Nutrition, 2019). Aidin Salih, özellikle genetiği değiştirilmiş organizmalar (GMO) ve kimyasal katkı maddeleri içeren gıdaların, hastalıkların temel nedenlerinden biri olduğunu ifade eder. Bunun yerine, mevsiminde ve doğal olarak yetişen besinlerin tüketilmesini önerir.
Vücudu Temizleme ve Detoksifikasyon
Doğal şifa yöntemlerinde detoksifikasyon (vücudu temizleme) önemli bir yer tutar. Toksinlerin birikmesi, bağışıklık sistemini baskılar ve kronik hastalıklara yol açar. Aidin Salih, özellikle karaciğer, böbrek, bağırsak ve akciğerlerin temizlenmesinin sağlık üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çeker.
Bir meta-analiz çalışması, düzenli detoksifikasyon uygulamalarının, karaciğer fonksiyonlarını %25 oranında iyileştirdiğini ve oksidatif stresi azalttığını ortaya koymuştur (Journal of Alternative and Complementary Medicine, 2020). Aidin Salih, bu temizleme yöntemlerinin bireylerin genel sağlık durumunu iyileştirdiğini ve hastalıkları önlediğini vurgular.
Doğal İlaçlar ve Bitkisel Tedaviler
Doğal şifa yöntemleri, bitkisel tedaviler ve doğal ilaçların kullanımını da içerir. Örneğin, sarımsak, bal, sirke ve çörek otu gibi doğal ürünlerin düzenli kullanımı, bağışıklık sistemini destekler ve hastalıklarla mücadele eder. Aidin Salih, bu ürünlerin yalnızca doğru şekilde kullanıldığında etkili olduğunu belirtir.
Bir çalışma, düzenli sarımsak tüketiminin, bağışıklık sistemini %30 oranında güçlendirdiğini ve soğuk algınlığı sıklığını azalttığını göstermiştir (Advances in Therapy, 2016). Bu bulgu, doğal ilaçların modern tıbbi tedavilerle birlikte nasıl etkili olabileceğini göstermektedir.
Doğal Ritme Uyum
Doğal şifa yöntemlerinin bir diğer önemli unsuru, insan bedeninin biyolojik ritmine uyum sağlamaktır. Aidin Salih, mevsimlere, günün saatlerine ve bireyin biyolojik özelliklerine göre yaşam alışkanlıklarının düzenlenmesi gerektiğini savunur. Uyku düzeni, fiziksel hareket ve doğru nefes almanın önemi bu bağlamda öne çıkar.
Örneğin, uyku düzeninin bağışıklık sistemi üzerindeki etkisini inceleyen bir çalışma, 7-8 saatlik düzenli uykunun, viral enfeksiyonlara yakalanma riskini %50 oranında azalttığını göstermektedir (Sleep Journal, 2017). Aidin Salih de, doğal ritimlere uyumun hastalıkları önlemede önemli bir rol oynadığını ifade eder.
Doğal şifa yöntemleri, yalnızca hastalıkların tedavisinde değil, aynı zamanda hastalıklardan korunmada da etkili bir yaklaşım sunar. Aidin Salih’in vurguladığı gibi, sağlıklı bir yaşam, doğanın yasalarına saygı gösteren bilinçli seçimlerle mümkündür. Bedenin doğal iyileşme gücünü desteklemek, modern yaşamın getirdiği sağlık sorunlarına karşı güçlü bir savunma mekanizması oluşturabilir.
Dr. Aidin Salih Kimdir?
Lugansk, Ukrayna’da Tıp Fakültesini bitirdi. Sovyetler Birliği’nde yıllarca tıp doktorluğu görevini yürüttü. Daha sonra Taşkent Devlet Üniversitesi’nde Biyoloji bölümünden mezun oldu. Ayrıca Uluslararası Alternatif Tıp Okulu’nu bitirdi.
Biyoloji diploma tezi ‘Yabani Hayvanların Fizyolojisi’ üzerineydi. 30 yılı aşkın bir zamandır aldığı çok yönlü eğitimlerle insan ve hayvan hastalıklarının sebeplerini inceledi.
Aidin Salih ‘Gerçek Tıp: Yitik Şifanın İzinde’
İslam Tıbbı, Tıbb-ı Nebevi konusundaki alimlerin ve eski hekimlerin tecrübelerinden ve bilgilerinden yararlandı. Tedavileriyle binlerce insanın şifa bulmasına vesile oldu. Bu çerçevede geliştirdiği tıp yaklaşımını anlattığı “Gerçek Tıp – Yitik Şifanın İzinde” isminde bir kitabı bulunuyor. 40 yaşında müslüman olan Salih, 9 Kasım 2014’de İstanbul’daki evinde hakkın rahmetine kavuştu.