Aloe Vera’nın Faydaları: Cilde Şifası, Kabızlık ve Bağışıklık Sistemi
Aloe Vera geleneksel Hint tıbbında kabızlık, cilt hastalıkları, enfestasyon (Uyuz etkenleri, keneler ve diğer dış parazitlerin deri üzerinde bulunması anlamında kullanılmaktadır.), enfeksiyonlarda ve kolik için doğal bir çare olarak kullanılır.
Çin tıbbında genellikle mantar hastalıklarının tedavisinde önerilir ve Batı dünyasında kozmetik, ilaç ve gıda endüstrisinde yaygın olarak kullanılmaktadır
Aloe vera özlerinin imalatı dünyanın en büyük botanik endüstrilerinden biridir.
ilgili yazı: Aloe Vera Nedir? Faydaları ve Kullanım Alanları
Aloe Vera’nın Faydaları Nelerdir?
İlaç için kullanılan iki maddeyi üretir: Jel, yaprağın merkezinde bulunan hücrelerden elde edilir ve lateks (öz su), yaprak derisinin hemen altındaki hücrelerden elde edilir.
Çoğu kişi, yanıklar, güneş yanığı, sindirim sistemi, sedef hastalığı ve üşüme de dahil olmak üzere deri koşullarına bir çare olarak aloe jel kullanır, ancak bir dizi başka faydası vardır. Osteoartrit(kireçlenme), bağırsak hastalıkları, ateş, kaşıntı ve iltihap tedavisinde kullanılır.
Astım, mide ülseri, diyabet ve radyasyon tedavilerinde yan etkileri azaltmak için doğal bir çare olarak da kullanılır. Aloe öz suyu doğal olarak depresyon, kabızlık, astım ve şeker hastalığını tedavi etmek için kullanılır.
Aloe Vera’nın Besin Değerleri
Aloe Vera, Aloe cinsi yaklaşık 420 türden biridir; Aloe vera’nın botanik adı Aloe Barbadensis Miller’dir ve Liliaceae ailesine aittir. Yeşilli ve tırtıklı kenarları olan,üçgen, etli yapraklı, kserofitik(Kurakçıl bitkilerdir. Çok az su içeren topraklarda yaşamaya uyum gösterirler), sulu bir bitkidir.
Aloe veranın coğrafik kökeninin Sudan olduğu düşünülmekte ve Afrika bölgesi, Asya, Hindistan, Avrupa ve Amerika da dahil olmak üzere Akdeniz bölgesi ve dünyanın en sıcak bölgelerinde bulunur.
Aloe jel, aloe bitki yaprağının iç kısmında bulunan açık, jöle benzeri bir maddedir. Aloe lateksi bitkinin derisinin hemen altından gelir ve sarı renktedir. Bazı aloe ürünleri bütün öğütülmüş yapraktan yapılır, bu nedenle hem jöle hem de lateks içerirler.
Aloe vera, Aloe türünün biyolojik olarak en aktif tür olduğu düşünülmektedir; Şaşırtıcı bir şekilde, bitkide, vitaminler, mineraller, sakkaritler, amino asitler, antrakinonlar, enzimler, lignin, saponinler ve salisilik asitler de dahil olmak üzere 75’den fazla potansiyel olarak aktif bileşen tanımlanmıştır. İnsana gereken, 22 amino asidin 20’sini, 8 asal amino asitten 8’ini de barındırır.
Aloe vera, tüm vücut sistemlerinin düzgün büyümesi ve işlevi için hayati önem taşıyan birçok vitamin ve mineral içerir.
Aloe Vera Aktif bileşenleri
Aloe Vera’nın içerdiği vitaminler
- A Vitamini
- C Vitamini
- E Antioksidan Vitaminler
- B12 Vitamini
- Folik Asit
- Kolin
Aloe Vera’nın içerdiği Enzimler
- Aliiase
- Alkalin Fosfataz
- Amilaz
- Bradikinaz
- Karboksipeptidaz
- Katalaz
- Selülaz
- Lipaz
- Peroksidaz
Aloe Vera’nın içerdiği mineraller
12 Antrakinon veya Laksatif olarak bilinen bileşenler, analjezikler, antibakteriyeller ve antiviraller gibi davranan Aloin ve Emodin vardır.
Aloe Vera’nın içerdiği Anti-inflamatuar Yağ Asitleri
- Kolestrol
- Kampesterol
- Beta-Sisosterol
- Lupeol
Auksinler ve Gibberellinler denilen hormonlar bulunur; Yaraları iyileştirmede yardımcı olurlar ve anti-inflamatuar özelliklere sahiptirler.
Monosakaritler (glukoz ve fruktoz) ve Polisakkaritler gibi şekerler içerir.
Aloe Vera’nın Kanıtlanmış Faydaları
- Cilt Tahrişlerini Yatıştırır ve Giderir.
- Yanıkları Tedavi Eder
- Uçuk Tedavisi
- Saç ve Saç Derisini Nemlendirir
- Kabızlığı tedavi eder.
- Sindirime yardımcı olur.
- Bağışıklık Sistemini Destekler
- Antioksidan Sağlar ve İnflamasyonu Azaltır
- Şeker hastalığını tedavi eder.
Cilt Tahrişlerini Yatıştırır ve Giderir
Topikal uygulamasının Sedef hastalığı, Dermatit(Deri İltihabı), Oral Mukozit, cerrahi yaralar ve yanıklar için evde kolaylıkla uygulanılabilen, deri hastalıklarına çare olduğu ve yara iyileştirme rolünü araştıran çok sayıda çalışma var.
İlk çalışma şaşırtıcı bir şekilde 1935’te yapıldı! Özütünün şiddetli radyasyon dermatiti ve cilt yenilenmesi ile ilişkili kaşıntı ve yanma da hızlı bir rahatlama sağladığı anlaşıldı.
2009’da, sistematik bir derlemede aloe veranın dermatolojik amaçlarla kullanılmasıyla ilgili 40 araştırma özetlenmiştir. Sonuçlar, aloe veranın farelerde oral yolla verilmesinin, yaraları iyileştirmek için etkili bir şekilde çalıştığını, papillomaların sayısını ve boyutunu (deri üzerinde küçük büyümeler) azaltabileceğini ve karaciğer, dalak ve tümörlerin görülme sıklığını% 90’dan fazla azalttığını gösteriyor..
Araştırmalar aynı zamanda aloe veranın genital herpes, sedef hastalığı, dermatit, don, yanık ve inflamasyonu etkin bir şekilde tedavi ettiğini gösterdi. Antifungal ve antimikrobiyal bir bitki olarak güvenle kullanılabilir. .
Yanıkları Tedavi Eder
Aloe vera jeli, cildi radyasyon hasarına karşı koruyucu bir etkiye sahiptir.
ABD hükümeti, nükleer savaş tehdidi baş göstermeye başladığn da, termal ve radyasyon yanıklarını iyileştirdiğine dair askeriye de tedavi amaçlı kullanılması için araştırma yapılmıştır.
1959 yılına gelindiğinde, ABD Gıda ve İlaç İdaresi, aloe vera merhemi derideki yanıkları iyileştirmek için reçetesiz ilaç olarak kullanmayı onayladı.
Aloe vera jel yanıklarda kullanıldığında, UV’ye bağlı baskılanmayı önler, böylece yanan bölge daha hızlı bir şekilde iyileşebilir.
Uçuk Tedavisi
Aloe vera jel günde birkaç kez yaraya uygulandığında rahatsızlığı hafifletir ve iyileşme sürecini hızlandırmaya yardımcı olur.
Ayrıca ağızdan tüketildiğinde de güvenlidir, bu nedenle bu doğal tedaviyi yutmak konusunda endişelenmenize gerek yok. Aloe vera, iyileşmeyi hızlandıran antiviral ve anti-inflamatuar özelliklere sahiptir ve ağızdaki herhangi bir yarayı veya ağrıları azaltır.
Amino asitler ve B1 vitamini, B2 vitamini, B6 vitamini ve C vitamini de son derece yararlıdır. B6 vitamini faydalarından biri, doğal bir ağrı kesici tedavisi gibi sonuç vermesi ve bağışıklık sistemimizin bizi korumak için kullandığı antikorları üretmesidir.
Saç ve Saç Derisini Nemlendirir
Aloe vera kuru saçlar veya kaşıntılı kafa derisi için mükemmel bir doğal tedavidir. Besleyici özellikleri vardır ve içerisin de bulunan tonlarca vitamin ve mineraller saçlarınızı güçlü ve sağlıklı yapar.
Aloe vera’nın antibakteriyel ve antifungal özellikleri nedeniyle kepeklenmeye de yardımcı olur ve aloe veranın enzimleri ölü hücrelerin kafa derisinden atılmasına ve saç folikülleri çevresindeki cilt dokusunun yenilenmesine yardımcı olur.
Aloe vera aynı zamanda kepek veya kurumuş kafa derisi ile ilişkili kaşıntıyı durdurmaya yardımcı olur. Çok fazla şampuan ve saç kremi saçlarınıza zarar veren ve hatta iltihaplanma ve cilt tahrişlerine neden olabilecek kimyasallarla doludur; derinizin bakterilerden ve rahatsız edici deri reaksiyonlarından uzak tutmanın etkili bir yoludur.
Kabızlığı tedavi eder
Aloe lateks’i müshil olarak kullanılabilir; Lateks de bulunan antrakinonlar bağırsak da su içeriğini arttıran, mukus salgısını uyarıp gıdaları parçalar, bağırsak peristalizmini arttıran güçlü bir müshil oluşturur ve hazmı kolaylaştırır. Kabızlığın doğal bir çaresidir.
Sindirime yardımcı olur
Anti-inflamatuar ve müshil bileşenleri nedeniyle başka bir aloe vera faydası da, sindirime yardımcı olma kabiliyetidir. Aloe vera suyu sindirime yardımcı olur, asit-alkali ve pH dengesini normalleştirir, maya oluşumunu azaltır, sindirim bakterilerini teşvik eder ve bağırsak işlemini düzenler.
Tıp Bilimleri Dergisi’nde (Journal of Research in Medical Sciences) yayınlanan bir araştırmada, İrritabl Bağırsak Sendromlu 33 hastada 30 ml’lik aloe vera suyu günde iki kez alındığın da rahatsızlık düzeyini düşürdüğü bulundu. Gaz oluşumu azalmış, ancak dışkı tutarlılığı, aciliyet ve sıklık aynı kalmıştır.
Çalışma, aloe veranın IBS hastalarına faydalı olabileceğini önermesine rağmen, etkin bir tedavi olarak kullanılabileceğini kanıtlamak için daha fazla veriye ihtiyaç duyulmaktadır.
Avicenna Journal of Phytotedicine dergisinden bir başka araştırmada aloe vera, gastrointestinal(mide-bağırsak) problemleri olan bir grup farede test edildi. Aloe vera ile tedavi edilen farelerde gastrik asit seviyeleri belirgin olarak azaldı.
Çalışma aynı zamanda bağırsak-beyin bağlantısını ölçmüş ve aloe vera tedavisi gören farelerin beyinlerinde bulunan su içeriği ile ilgili verileri rapor etmiştir. Kulanılan farelerde su içeriği azaltıldı, bu da beynin bağırsak ve gastrointestinal problemleri etkilediğini düşündürdü.
Aloe vera mide ülserlerinin yatıştırılması ve iyileştirilmesi için kullanılmıştır çünkü antibakteriyeldir ve mide astarını sağlık durumuna geri döndürebilen doğal iyileştirme özelliği vardır.
Bağışıklık Sistemini Destekler
Aloe vera’da bulunan enzimler, yediğimiz proteinleri amino asitlere bölerek enzimleri vücuttaki her hücrenin yakıtı haline getirerek hücrelerin düzgün çalışmasını sağlarlar. Aloe verada ki bradikinaz, bağışıklık sistemini uyarır ve enfeksiyonları öldürür. İçeriğinde bulunan çinko, çinko eksikliği ile mücadele etmek için değerli bir bitkidir.
Hastalıkları önlememize, bakterileri öldürmemize ve hücre zarlarının işlevini korumamıza yardımcı olur. Çinko aynı zamanda sağlıklı, dengeli bir ruh hali ve bağışıklık işlevine katkıda bulunan bir dizi hormon reseptörü ve proteininin önemli bir yapısal bileşenidir.
2014 yılına ait bir rapor, aloe veranın dişhekimliği alanındaki kullanımları için araştırıldığını; Çünkü antiseptik, anti-inflamatuar, antiviral ve antifungal bir bitki olduğu kanıtlanmıştır ve alerjik reaksiyonlara veya yan etkilere neden olmaksızın bağışıklık sistemini inşa etmede çok iyidir. Popülerlik kazanıyor, çünkü tamamen doğal ve buna mucize bitki deniyor.
Antioksidan Sağlar ve İnflamasyonu Azaltır
İnflamasyonun birçok hastalığın kökeninde olduğunu biliyoruz. Aloe vera, iltihaplanmayı azaltmak ve radikal hasarla mücadele etmek için inanılmaz sayıda vitamin ve mineral sağlar.
Örneğin, A vitamini, sağlıklı görüş, nörolojik fonksiyon ve sağlıklı cilt korumasın da rol oynar, çünkü iltihaplanmayı azaltan bir antioksidandır.
C vitamini, aloe verada bulunan önemli bir bileşendir; Vücudu kardiyovasküler hastalıklardan, doğum öncesi sağlık problemlerinden, göz hastalıklarından ve hatta cilt kırışmalarından korur. E vitamini yararları arasında, serbest radikal hasarını azaltan, inflamasyonu savuşturan ve doğal olarak hücrelerin yaşlanmasını yavaşlatan güçlü bir antioksidandır.
Bu antioksidan özellikler, sigara dumanı veya güneş ışınlarından gelen UV ışınlarına maruz kaldığınızda da yardımcı olurlar. Cilt kanserinden korur ve güneşe maruz kaldıklarında deri iltihaplarıyla savaşırlar.
Aloe vera doğal olarak ciltte iyileşme sürecine yardımcı olduğu için akne ve egzamayı da tedavi eder. Aloe vera’da da bulunan Bradykinase, cilde topikal(sürülerek) olarak uygulandığında aşırı miktardaki iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olur.
Şeker hastalığını tedavi eder.
İnsanlarda ve hayvanlarda yapılan bazı araştırmalar da, aloe veranın diyabetli insanlar arasında sık görülen ve kardiyovasküler komplikasyonlar için ana risk faktörü olan kronik hiperglisemi ve periferik lipit profilini hafiflettiğini ortaya koymaktadır. Bu, doğal aloe vera faydaları listesine doğal diyabet tedavisini de katmaktadır.
İki ilgili klinik çalışmada, ilaç tedavisi almayan 72 diyabetik kadın altı hafta boyunca bir çorba kaşığı aloe vera jel veya plasebo uygulanmıştır. Aloe vera tedavisi ile kan glikozu ve serum trigliserid düzeyleri önemli miktar da azalmıştır.
İkinci çalışmada, aloe vera jel veya plasebonun yaygın olarak reçete edilen bir antidiyabetik ilaç olan glibenklamid ile kombinasyonundaki etkileri araştırıldı; Bu da, aloe vera grubunda kan glikozu ve serum trigliserid konsantrasyonlarında önemli azalmalara neden oldu.
Aloe Vera Tarihi ve İlginç Gerçekler
Resmi olarak 1820’de ABD Farmakope’si tarafından bir müshil ve cilt koruyucu madde olarak listelendi. 1930’larda klinik olarak cilt ve mukoza zarlarında radyoterapi yanıkları tedavisinde kullanıldı. 2004 yılında aloe vera endüstrisinin değeri, ham aloe malzemesinin maliyeti için 125 milyon dolar ve bitmiş aloe içeren ürünler için 110 milyar dolar olarak tahmin edildi.
Bugün, kozmetik şirketleri genelde aloe verayı makyaj malzemeleri, sabun, güneş kremi, tütsü, tıraş kremi, şampuan, doku nemlendirici gibi ürünler de kullanmaktadır. Ayrıca yoğurt, içecekler ve tatlılarda da aloe vera kullanılıyor. Aloe vera özleri taze yiyecek koruyucusu olarak ve küçük çiftliklerde su tasarrufu için kullanılır.
Aloe Vera Nasıl Bulunur?
Jel ayıklanıp ısıtılır ve ürünleri yapmak için dolgu maddeleri kullanılır,haliyle sağlık faydaları en aza indirilir.
Endüstride ki yaygın yanlış beyanatları durdurmak ve tüm aloe vera ürünlerinin aynı avantajları sağladığı yönündeki yanlış fikir nedeniyle, Uluslararası Aloe Bilimi Konseyi, onaylanmış ticari ürünlerdeki aloe veranın kalitesini ve miktarını doğrulayan bir sertifika programı geliştirdi.
Aloe vera içeren ürün satın alırken, etiketleri dikkatle okuyun ve bu önemli sertifika varsa o ürünü alı kullanın.
Evde kendi bitkinizi yetiştirebilirsiniz. Aloe vera güneşi sevdiği için güneş gören bir pencere önüne koyabilir veya bahçeniz de yetiştirebilirsiniz..
Etli bir bitkidir ve bu nedenle yapraklarında çok miktarda su depolar ayda en az iki veya üç kez sulanması gerekir. Kışın biraz uyku halindedir ve bu süre zarfında bitkiye çok az su vermelisiniz. Kendi bitkinize sahip olmanız her geçen gün bu muhteşem bitkinin avantajlarından faydalanmanın kolay ve ucuz bir yoludur.
Aloe Vera’nın Tavsiye Edilen Dozları
Bu önerilen dozları bilimsel araştırma ve yayınlara dayanır. Aloe vera ürünlerini kullanmadan önce içeriğini okuduğunuzdan ve herhangi bir yan etki yaratmadığından emin olun. Her hangi bir sağlık sorunun da mutlaka doktora başvurmalısınız.
Kabızlık için günde 100-200 miligram aloe vera alın.
Yara iyileşmesi, sedef hastalığı ve diğer deri enfeksiyonları için, günde üç kez aloe vera kremi kullanın.
Diş plakası ve sakız hastalığı için, 24 hafta boyunca aloe vera içeren bir diş macunu kullanın ya da evde kendi yaptığınız diş macununuza bir çay kaşığı aloe vera jeli ekleyin.
Yüksek kolesterol için iki ay süreyle günde iki kez 300 miligram içeren bir Aloe Vera kapsül alın.
İnflamatuar bağırsak hastalığı için dört hafta boyunca günde iki kez 100 mililitre aloe vera alın.
Cilt yanıkları için iyileşene kadar yanık üzerinde aloe vera jeli sürün.
Kuru kafa derisi veya kepek için bir tatlı kaşığı aloe jeli şampuanınıza ekleyin.
Cildinizi enfeksiyon ve bakterilerden korumak için aloe vera jelini cildinize sürebilirsiniz.
Aloe Vera Yan Etkileri ve Etkileşimler;
Aloe lateksi, mide ağrısı ve kramp gibi yan etkilere neden olabileceği için yüksek dozlarda alınmamalıdır. Büyük miktarlarda aloe lateks’in uzun süreli kullanımı aynı zamanda ishal, böbrek sorunları, idrarda kan, düşük potasyum, kas güçsüzlüğü, kilo kaybı ve kalp sorunlarına neden olabilir.
Hamileyseniz veya emziriyorsanız aloe vera, jel veya lateks almayınız. Düşük ve doğum kusurlarına neden olan bazı aloe raporları var. 12 yaşından küçük çocuklar karın ağrısı, kramp ve ishal yaşayabilirler, bu nedenle çocuklara aloe vera önerilmiyor.
Diyabetiniz varsa, bazı araştırmalar aloe veranın kan şekerini düşürdüğünü bulmuştur; bu nedenle şeker hastalığınız varsa aloe’yi ağız yoluyla alıp , kan şekeri düzeylerinizi takip edebilirsiniz.
Crohn hastalığı, ülseratif kolit veya tıkanıklık gibi bağırsak sorunlarınız varsa, bağırsak tahriş edici olduğundan bu koşullardan herhangi birine sahipseniz aloe lateksi kullanmayın.
Durumun daha da kötüleşebileceği için hemoroidiniz varsa aloe lateksi kullanmayınız.
Yüksek dozda aloe lateks, böbrek yetmezliğine ve diğer ciddi durumlara neden olduğundan, böbrek rahatsızlığınız varsa aloe lateksi kullanmayın.
Aloe, kan şekeri düzeylerini etkileyebilir ve ameliyat sırasında ve sonrasında kan şekeri kontrolüne müdahale edebilir. Aloe planlı bir ameliyattan en az iki hafta önce almayı bırakın.
Digoksin (Lanoxin) kullanıyorsanız, aloe lateksi kullanmayın çünkü bu uyarıcı bir müshil olarak çalışır ve vücuttaki potasyum düzeylerini düşürür; Düşük potasyum seviyeleri, bu ilacı aldığınız zaman yan etki riskini artırabilir.
Aloe vera kullanmadan önce aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız doktorunuza mutlaka danışın.
- Diyabet ilacları
- Sevofluran (Ultane)
- Uyarıcı müshil maddeler
- Warfarin (Coumadin)
- Diüretik ilaçlar