Yrd. Doç. Bilge Azgın ile Dönüşümsel İletişim Eğitimleri Üzerine Röportaj
Yrd. Doç Dr. Bilge Azgın ile sohbetlerimizde bana Dönüşümsel İletişim eğitimlerinden bahsetmiş ve Dönüşümsel İletişim modeline bir örnek olarak Marshall B. Rosenberg’in “Şiddetsiz İletişim” kitabını önermişti. Kitabı 2-3 günde bitirdim ve çok ilgimi çekti.
Bilge’nin eğitimlerinin sadece Şiddetsiz İletişim olmadığını biliyordum. Birçok farklı alandan yararlanarak hazırladığı 8 saatlik Dönüşümsel İletişim eğitimine katıldım. Tek kelimeyle müthişti. Bende inanılmaz fark yarattı.
Dönüşüme kendinizden başlamalısınız. Siz dönüştükçe mutlu olacak, sizinle birlikte; sizi sevenler de dönüşüp mutlu olacaktır.
Dönüşümsel iletişim eğitimi, Bilge Azgın’ın da dediği gibi, herkesin hayatına olumlu yönde dokunup önemli farkındalıklar ve katkılar yaratmak iddiasındadır …
Akademik Eğitimin Dönüşümsel İletişimle Bağlantısı
Filiz Uzun: Dönüşümsel iletişim hakkında eğitimler veriyorsun. Senin aldığın akademik eğitimlerinle bağlantılısı nedir bu eğitimlerin?
Bilge Azgın: Dönüşümsel iletişim benim birçok farklı eğitimimden yararlanarak yarattığım yeni bir sentezdir diyebiliriz. Kendimden de kattığım şeyler var tabi. Ben Siyaset Bilimi üzerine doktora yaptım. Lisans eğitimim ise Felsefe ve Tarih üzerineydi. Yakın Doğu Üniversite’sinde öğretim üyesi olarak çalışırken birçok farlı konularda dersler veriyorum. Örneğin Siyasal Uzlaşı, Politik Psikoloji, Doğu Dinleri ve Felsefesi verdiğim dersler arasında.
Filiz Uzun: Nasıl bu alana yöneldin? Neden iletişimle ilgilendin? Bir eksiklik mi hissettin bu alanda?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Akademik eğitimlerin yanı sıra “Kişisel Gelişim ve Farkındalık” adı konulan eğitimler de aldım. Tüm bu eğitimleri birleştirerek önce kendimden yola çıktım aslında. Sokrates’in de dediği gibi “kendimi nasıl daha iyi tanıyabilirim?” üzerine uzun soluklu uğraşlar verdim, vermeye de devam ediyorum.
Dönüşümsel Eğitim Nedir?
Filiz Uzun: Kişisel eğitimlerini nereden aldın?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Dünya çapında kişisel ve profesyonel büyüme eğitim şirketi olan Landmark’ın iki sene boyunca tanıtım liderliğini yaptım. Tanıtım lideri olabilmek için 7 ay yoğun eğitimden geçiyorsunuz. Gönüllük esasına dayanarak Kuzey Kıbrıs’ın ilk tanıtım lideri oldum ve birçok insanın bu eğitimden yararlanmasına vesile oldum.
Artık faal tanıtım liderliği yapmıyorum. Tüm bu süreç içerisinde Şiddetsiz iletişim ve dönüşümsel eğitim metodlarını da inceledim. Bu konularda üniversitedeki dersler verdim ve öğrencilerimle bu alanda birebir çalışmalar yaptım. Dediğim gibi verdiğim dersler sadece bilgi ağırlıklı değil deneysel ve dönüşümsel eğitim içerikliydi. Yani Sokratik metodla sizleri sorgulatan ve kendi kendinizi daha çok keşfetmenizi sağlayan eğitimlerdi.
Filiz Uzun: Dönüşümsel iletişimi bu kadar önemsemen, hem üniversitedeki derslerinin arasına hem de üniversite dışında kurslar açarak halka bu eğitimleri vermekteki esas nedenin nedir?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Ben bu dersleri üniversitedeki öğrencilerime anlatan bir eğitmen olarak, onların hayatlarında yarattıkları farka bizzat tanık eden biriyim. Elbette, bu eğitimleri önce kendimde denedim ve kendimdeki farklılığı ve dönüşümü fark ettim.
Özellikle dönemin başındaki öğrenci ile sonundaki öğrenci arasında büyük ve olumlu yönde farklılıkların olduğuna birçok kez tanık oldum. Bu yüzden eğitimlerimin ismi “Dönüşümsel İletişim.” Zira dönüşüm mefhumu; Carl Gustav Jung’un yazdığı “Symbols of Transformation” adlı kitabından beri literatürde özgül bir yeri var. Herkesin bu tür eğitimlerden çok fayda sağlayacağından şüphem yok.
Filiz Uzun: Senin vermiş olduğun eğitim disiplinler arası bir eğitim. Birçok farklı alanı içinde barındırıyor. Öyle değil mi?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Elbette. Ben; Doktora eğitimimi tamamlayana kadar birçok farklı disiplinlerde çalıştım. Fakat kendi kendimizi sorgulama üzerine yoğunlaşan dönüşümsel eğitimlerle pek karşılaşmadım.
Bu açığı kapatmak için hem disiplinler arası hem de içsel sorgulamayı ve keşfi tetikleyici bir eğitim bana seçenek olarak sunulmamıştı. Günün sonunda felsefeden, çatışma çözümlemeden, iletişimden, psikolojiden ve en önemlisi hayat tecrübemden beslenen disiplinler arası yeni bir eğitim yaratmış oldum.
Oldukça etkili ve insanların hayatlarında fark yaratan bir eğitim oldu. İlk zamanlar öğrencilerimin geri bildirimlerinden bu eğitimin çok faydalı olduğunu gördüm. Bu durum da çok güzel ve ilham verici bir döngü yaratıyor. Kendinizdeki dönüşüm karşınızdakini de dönüştürüyor.
O da bir başkasını. Hayata neşe, huzur, ilham, sevgi katma çabasıyla yoğrulan bir döngü. Bu tür eğitimlere herkesin ihtiyacı var. Hele bizim gibi henüz bu eğitimlerin pek yayılmadığı toplumlarda daha da çok var diyebiliriz.
Filiz Uzun: Bu alanda farkındalığın gelişmeden önce ya da dönüşmeden önce mutsuz muydun?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Daha az farkındalıklı olduğumu yüzde yüz söyleyebilirim. Kendimi daha az sorguladığımı, daha çok dış dünyayla ilgilendiğimi ve dış dünyada daha çok hata bulmaya çalıştığım bir noktadaydım çoğu insan gibi. Kendi içimize giden kapıları açmak kolay olmuyor.
Dış dünyayı analiz etmeye alışkınız fakat ne zaman kendi içimize giden kapıları açtığımızda orada başka bir dünya olduğunu görüyoruz. Bu vesileyle ben de kendi iç dünyamdaki saklı kalan farkındalıkları ve gerçeklikleri bulup görmeye başladım. İşte o zaman kendi kendinizle daha samimi ve barışık bir hayat, daha özgürleştirici, huzurlu ve mutlu bir hayat yaşamaya başlarız.
Üniversitedeki Öğrencilerin Dönüşümü
Filiz Uzun: Üniversitede verdiğin bu dersler talepler ediliyor mu?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Evet çok fazla. Öğrenciler devamlı benim vereceğin dersleri sorup talep etmeye başladılar. Çünkü işlediğim dersler sadece teorik veya kitabı bilgiye dayalı değil dönüşüm yaratan bilgiye de dayalı dersler. Öğrencilerimin kendilerinden başlayarak anne-babalarıyla veya arkadaşlarıyla olan ilişkilerinin de dönüşmesine tanıklık etmek ilham verici.
Filiz Uzun: Ve sonra daha çok insana ulaşmak isteyerek dışarıda da kurslar açmaya başladın. Öyle mi?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Evet. Üniversite alanı daha güvenli fakat durağan ve de sınırlı bir alan. Bir noktadan sonra bu eğitimleri daha çok insana yaymakla ilgili kendimin sorumlu olduğunu hissettim. İçsel çağrı gibi bir şey bu! İnsanla kendi sevdikleri ve ilham aldıkları şeyleri yapmaları belki de hayattaki en önemli şeylerden birisi.
Kişisel Gelişimci Değilim
Filiz Uzun: Peki sen kendini nasıl tanımlarsın? Kişisel gelişimci olarak mı? Yaşam koçu olarak mı?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Ben sadece profesyonel ve iyi bir eğitimci olma iddiasındayım! Başka bir tanıma gerek yok! Yaptığım eğitimler de insanların olaylara farklı açılardan bakabilmelerini sağlayan, farkındalıklarını artıran, içsel sorgulamayı tetikleyen ve hayatlarından farklılıklar yaratan dönüşümsel eğitimler.
Eğitimime katılan insanlar bu eğitimlerin çok faydalı olduğunu ve kendi hayatlarında katkı koyduğunu söylüyorlar. Bu benim için yeterlidir.
Filiz Uzun: Üniversite derslerinin dışında kurslarına gelen insanlar farklı eğitim düzeylerine sahip farklı yaş gruplarından insanlardan oluşuyor. Üniversiteden farklı. Bu senin için sorun oluyor mu?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Hayır bilakis bu durumu çok seviyorum. Yediden yetmişe herkes bu eğitimlere katılabilir. Ve farklı eğitim düzeylerinde de olabilirler. Farklı hayat tecrübelerine tanıklık etmek benim için de çok öğretici bir şey. Eğitimlerime eşiyle, dostuyla veya çocuğuyla gelenler de var.
Siyaset ve Dönüşümsel İletişim
Filiz Uzun: Siyaset bilimi eğitimin var. Siyasetteki bu iletişim dilini nasıl buluyorsun?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Evet doktoramı siyaset bilimi alanında yaptım. Siyaset dünyasındaki en önemli eksikliklerden biri de bu aslında. Her ülkede siyasi dünya dar ideolojik veya kimliksel kalıplar içerisine sıkışmış, pek fazla kendi kendini sorgulamayı gerektirmeyen ve devamlı bir güç kavgası ve gayesi içinde yoğrulmaktadır.
Devamlı surette manipülasyon, rakibini hor görüp veya aşağıya çekip üstün gelme çabası ve statü kapma üzerine oyunlar oynanmaktadır. Ve tüm bunlar ayni şeyin tekrarı olan sıkıcı şeyler. Her insanın içindeki yaratıcılığı ve iç güzelliği körelten şeyler.
O yüzden değişen başkanlar ya da partiler pek fark yaratamıyorlar. Çünkü başkanlar da dahil kimse kendi kendini dönüştürmeden bahsetmiyor. Hep dış dünyada bir şeyler değiştirmeyi vaat ediyorlar ama günün sonunda pek bir şey değiştiremiyorlar. Dediğim gibi bu durum tüm dünyada böyle.
20’li yaşlara kadar insanlar için en büyük faydayı sadece ve sadece siyaset aracılığıyla yapılabileceğini düşünüyordum. Sonradan bunun böyle olmadığını, olamayacağını anladım. Aslında en büyük devrimin veya farkın insanın kendini dönüştürmesiyle olabileceğine tanıklık ettim. İşte beni heyecanlandıran da dönüşümsel eğitimlerime konu olan şey de bu bilinç devrimi olasılığı ve potansiyelidir.
Filiz Uzun: Nedir eğitimlerinde anlattığın? Neyi dönüştürüyorsun? İnsanları dönüştürmek kolay mı?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Batı medeniyetinde Felsefe ‘kendini tanı’ üzerine kuruludur. Birçok düşünür insanın kendi kendisini tanıması gerekliliğinden veya kendi kendimizi sevmemiz gerekliliğinden bahseder durur. Peki insanı buna götüren yollar veya metodlar nelerdir?
Her dönüşümsel eğitim bizim farkında olmadığımız noktalarımızın daha çok farkına varmamıza yardımcı olur. Kendi kendimizle kuracağımız daha samimi bir ilişki bizi huzura ve özgürlüğe götürür.
Dönüşüme Kendinden Başla
Filiz Uzun: Bu eğitim insanlara ayna mı tutuyor?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Evet tam da bu. Hem kendini tanımayı, hem de karşı tarafı daha iyi işitmeni ve anlamanı sağlıyor. Tabi bunlar deneyimsel eğitimler olduğu için bir takım egzersizlerin yapılması sayesinde bunlar oluyor.
Filiz Uzun: Dönüşümsel eğitimlerin ilk basamağı 8 saatlik bir sürede yapılıyor. Bölüm bölüm mü yapıyorsunuz eğitimi yoksa?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Halka açık olan eğitimler tam gün ile başlıyor. Ve daha sonraki tarihlerde ileri modülleri de yapılıyor. Kurumsal eğitimler ise daha yoğun ve sık bir sürede yapılabiliyor.
Filiz Uzun: Bildiğim kadarıyla kurumlara da bu tür eğitimler vermeye başladın.
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Evet. Kurumun yöneticilerinin gözlem ve ihtiyaçlarını dikkate alarak eğitimleri tasarlıyorum. Bazı kurumlar personeli için iletişim alanında eğitim isterken, bazı kurumlar ise yönetici kadrosuna özgüven odaklı liderlik temalı eğitimler isteyebiliyor.
Örneğin Kalkınma Bankası’nda iletişim odaklı bir eğitim yaptık ve katılımcıların doldurduğu geribildirim anketleri oldukça iyi ve çarpıcıydı.
Kültürel Farklar
Filiz Uzun: Ben açıkçası Kıbrıs’ta yaşayan insanların en azından Kıbrıslı Türklerin iletişim konusunda yetersiz olduğumuzu düşünüyorum. Kendimizi ifade etmekte ve isteklerimizi açıkça söylemekte sıkıntılarımız var. Ne düşünüyorsun sen bu konuda?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Sadece bizde değil! Akdeniz bölgesindeki toplum yapılarında, hatta Batı dediğimiz ülkelerde de var. Özgür şekilde kendini ifade edememe oldukça yaygın bir sorun. Birçok toplum korku kültürü üzerine yapılandırılmış toplumlardır.
Otoritenin saygınlığını ihtiyaç veya gereksinimden değil korku salmadan geçerek sağlandığını düşünen toplumlardır bunlar. Aileden başlayarak okula kadar her yerde bunu görürsünüz. Tabi bir de, Ataerkil toplumlarda kültürel şartlanma ve içselleştirilmiş kodlanmalar var. Hiyerarşinin daha katı ve önemli olduğu toplumlardır bunlar. Bir de kapitalizmin kendine özgü değer biçme ve değersizleştirme şartları vardır.
Böyle toplumlarda katı şartlara bağlanmış değer verip bulma ve sevgi verip bulma durumu vardır hep. Bir de bunların üzerine sorumluluk almayan bağımlı ilişkilere hapsolmuş toplumsal kültür eklenince vizyon sahibi olup onun peşinden koşup çabalayan insan sayısı az oluyor. Tüm bunların hem insanı boyuttaki duygusal bedeli hem de kurumsal boyuttaki yaratıcılık bedeli çok ağır oluyor.
Seçim Bireylerin
Filiz Uzun: Böyle bir toplumda yetişen ayrıca sorumluluk almayı öğrenemeyen, bağımlı yetiştirilen insanlara sorumluluk almasını öğretmek zor olsa gerek.
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Sorumluluğa dayalı bir hayat felsefisini eğitimi alanlarla birlikte içselleştirmeye çalışıyoruz. Seçimi eğitimi alanlara bırakıyorum. Kendi konfor alanında kalmayı tercih eden insanlar da var. Bu da onların hakkı!
Filiz Uzun: Bu tür eğitimler okulların müfredatlarına da eklenmeli midir?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Kesinlikle. Finlandiya’da veya İngiltere’de bu tür eğitimler okullarda öğretiliyor. Mindfulness’den tutun da iletişim eğitimlerine kadar hepsi var. Sanırım bu tür eğitimler birçok insana ulaştıkça ve faydaları görüldükçe tüm topluma yayılacak. En azından umudum bu yönde.
Bürokratlara Dönüşümsel İletişim Şart
Filiz Uzun: Belki önce bu eğitimi siyasilere vermelisin.
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Neden olmasın. Özellikle sağlık ve eğitim ile ilgilenen kamu sektörlerinin bu eğitimlere acilen ihtiyaçları vardır. Hizmet vermeye çalışan Belediyelerle de çalışmayı çok istiyorum.
Bu konuları dikkate alıp önem veren ileri ve açık görüşlü bürokratlar ve belediye başkanları var. Örneğin Lefkoşa Belediyesi Başkanı Sayın Harmancı ile bu hususta anlaştık ve bu tür eğitimlerin Belediye çalışanlarına aktarma noktasında hemfikir olduk.
Bu tür eğitimleri gerçekleştirmek için genellikle Türkiye’den eğitimciler geliyordu. İş dünyasından insanlarla konuştuğumda yerel eğitimcilerin pek olmadığını söylüyorlar. Umarım benimle birlikte başkaları da çıkıp gerçekten fayda sağlayıp insanların hayatlarında fark yaratan eğitimler sunabilir.
Filiz Uzun: En başında söylediğim gibi bu konularla uzun zamandır ilgilenen biri olarak senin verdiğin Dönüşümsel İletişim eğitimine katılmak bende ciddi bir fark ve farkındalık yarattı! Beni en çok etkileyen şeylerden biri de bizzat ben dönüştüğümde çaba harcamadan karşındaki hızlı bir şekilde dönüştüğünü görüyorsun. Benim kızımla olan ilişkimden tam da bunu yaşadım. Kendim dönüştükçe kızımla olan ilişkimin derinliği ve kalitesi de dönüştü.
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Evet! Samimi bir içsel dönüşüm olduğunda bu durum kendiliğinden dış dünyaya da yansır. Ve karşıdaki insan buna duyarsız kalamaz. Eğitimler tam da bunu hedefliyor. Eğitimlere katılan birçok kişi de benzer şeyleri söylüyor.
Duygu ve İhtiyaçlarımızı Doğru İfade Etme
Filiz Uzun: Yine senin verdiğin eğitimde fark ettiğim şeylerden biri de duygu diye tanımladığım birçok şeyin düşünce/analiz olduğuydu. Hissettiklerimizi de tam olarak ifade etmek için uygun kelimeyi bulmakta çok zorlandığımızı fark ettim. Ki ben kendimi iyi ifade eden biri olarak bilirdim.
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Evet! Genellikle fark etmediğimiz şeylerden biri de diğer insanları ne kadar çok haksız yere veya katı bir şekilde yargıladığımızdır. Öyle bir dünyaya doğduk çünkü! Yargılamanın, yaftalamanın veya suçlamanın normal olduğu hatta eleştiri olarak sayıldığı bir dünyaya ve dile doğduk hepimiz.
Analitik zekamız tüm insanlığa çok şey kattı fakat her şey değil! Analitik zekamızla profesör veya pilot olabiliriz hatta uzaya da gidebiliriz ama sevgi ve şefkati bulmak için sadece analitik zeka yetmez. Ben akademik bir ortamda yetiştim ve bu durum akademik dünyada tüm çıplaklığıyla bizzat gözlemliyorum.
Filiz Uzun: Sanırım insanlık artık bunun farkında, bilgi, para, ev, araba zenginlik mutluluk getirmiyor ve bu tür dönüşümsel eğitimlerin tüm dünyada artması bu yüzden sanırım.
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Kesinlikle haklısın! Daha da gerekli hale gelecektir.
Filiz Uzun: Bu eğitimlerine katılmak isteyenler sana nasıl ulaşabilirler?
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Henüz bu eğitimlerin pazarlama ve tanıtma işine pek giremedim doğrusu. Ancak sosyal medyadan bana ulaşabilirler. Bir de bloğum var. Bilgeazgın.com. Bu güne kadar yazılarımı yayınlıyordum bloğumda akademisyen olarak. Artık yapacağım eğitimlerin duyurularını da oradan yapacağım beni oradan da takip edebilirler.
Filiz Uzun: Ben de eğitimlerine katılan biri olarak söyleyebilirim ki bende büyük farkındalık yarattın. Sana çok teşekkür ederim.
Yrd. Doc. Bilge Azgın: Ben teşekkür ederim. Sen zaten bir eğitimcisin, farkındalığın yüksek ve hazırlanarak geldin. SOS gençlik merkezinde gönüllü olarak birlikte yaptığımız eğitimde de çok etkileyici bir deneyimini paylaştın. Senin verdiğin örnekle yapılan eğitim gençlerde çok büyük etki bıraktı. Bunun için ben de sana teşekkür ederim.
Yrd. Doç. Bilge Azgın’ın Diğer Yazıları
Bilge Azgın Kimdir?
Bilge Azgın 1980 yılında Lefkoşa, Kıbrıs’ta doğdu. Lise öğrenimini Türk Marif Koleji’nde gördü ve ardından lisans eğitimini Louisiana Devlet Üniversitesi’nde tarih, felsefe ve siyaset bilimleri dallarında tamamladı.
2003-2005 yılları arasında ise Portland Devlet Üniversitesi’nde Siyaset Bilimleri Bölümü’nde Yüksek Lisansı tamamladı. Ardından Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi ve Kıbrıs Universitesi’nde dersler verdi. Siyaseten hep aktif oldu ve farklı gazetelerde makaleler yazdı.
Akademik kariyerine Manchester Universitesi’nde devam etti. Doktora çalışmalarında demokrasi ve demokratikleşme teorileri üzerine yoğunlaştı. Eylül 2013’ten itibaren Yakın Doğu Universitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı.
Yaşamı boyunca Bilge Azgın siyasi ve sosyal konularda aktif rol oynarken çok farklı konularda makaleler yazmaya devam etti. Doktora sonrası dönemde dönüşümsel öğrenim, bilinç farkındalık açılımları ve kişisel büyüme üzerine de yoğunlaşmaktadır.