Intermittent Fasting (Aralıklı Oruç) Nedir? Yararları ve Zararları

1945’li yıllarda adından bahsedilmeye başlanan intermittent fasting (kelime anlamı ile aralıklı oruç) 2000’li yıllarda bilimsel temellere oturmuş ve o zamandan beri de yağ yakımı konusunda insanların güvendiği ve sık sık tercih ettiği bir beslenme modeli olmuştur. Kilo verme, anti-aging (yaşlanmayı yavaşlatma), olumlu yönde hormonal değişiklikler açısından kanıtlanmış faydaları bulunan intermittent fasting’i incelemeye hazır mısınız ?

İntermittent fasting ile ilgili sık sorulan soruları cevapladığım İntermittent Fasting (Aralıklı Oruç) ve Sık Sorulan Sorular adlı yazıyı ayrıca okumanızı tavsiye ediyorum.

O zaman başlıyoruz !


Intermittent Fasting (Aralıklı Oruç) Nedir ?

Uzmanlar intermittent fasting’i diyet olarak tanımlayamayacağınızı belirtiyor ve altını çiziyor “intermittent fasting ne yiyeceğinizi değil ne zaman yiyeceğinizi belirler” Beslenme konusunda alışılmışın dışında bir söylem değil mi?

İleride ayrıntılarına yer vereceğimiz intermittent fasting beslenme modeli bilinçli ve planlanmış olarak öğünleri atlayarak “oruç” pencereleri oluşturmak ve beslenmeye ayrılan süreden fazlasında aç  (oruç) kalmaya dayanıyor.

Yazımızda kullanılan “oruç” kelimesinin dini olarak uygulanan oruçlar ile benzerlikler taşısa da karıştırılmamalıdır. İntermittent fasting açlık pencerelerinde ( oruç ) bol bol sıvı tüketilmesini önerir. Oruç olarak tabir edilen kalori alınmayan süredir ve bu sürede çaylar , kalorisiz asitli içecekler , su ve kalori içermeyen tüm sıvıları tüketebilirsiniz.

Birçok intermittent fasting modeli olmasına rağmen sık sık tercih edilen iki tip var

Belirli aralıklarda beslenme, gün içinde sadece bir aralıkta beslenilen bu sistemde 8 , 6 ya da 4 saatlik tokluk periyotlar sık sık kullanılır. Bunun anlamı ; 24 saat içinde yaklaşık 16 saat aç kalacak 8 saat ise besleneceksiniz.

İki öğün atlayarak 24 saat aç kalmak . Örnek vermek gerekirse gece 8.00’e kadar normal şekilde beslenerek 24 saatlik oruca girilir. Bir sonraki gün saat 8.00’e kadar sabah ve öğle öğünleri atlanarak akşam öğününü saat 8.00 de yaparak bitirilir.Aç kalmak , kahvaltıyı atlamak , uzun bir süre hiç kalori almamak ; bunların sağlık açısından zararlı olduğunu iddia eden birçok çalışma mevcut. Bunun yanında kontrollü yapılan intermittent fasting’in sağlığa ve kilo kontrolüne yarar sağladığı yönünde birçok bilimsel çalışmaya yazımızın ilerleyen bölümlerinde değinmeye çalışacağız.


Intermittent Fasting (Aralıklı Oruç) Nasıl Çalışır ?

İntermittent fasting, açlık ve tokluk olarak iki dönem barındırmakta.

Yemek yedikten sonra vücut alınan besinleri sindirmek ve kana aktarmak için birkaç saat harcar. Kanda bulunan insülin hormonunun miktarı artar. Bu kanda bulunan glikozun depolanmasını (bir kısmı glikojen olarak – bir kısmı yağ olarak depolanır) teşvik eder.

Ayrıca beslendikten sonra geçen 3-5 saat süresince ihtiyacınız olan enerji hazır olarak sindirilen ve kanda bulunan besinlerden karşılanır. Yemek sonrası kanda hali hazırda enerji üretmeniz için gerekli olan glikoz bulunduğundan depolanmış olan yağları yakmanız beslenme sonrası oldukça zordur.

Açlık sırasında, yemek yedikten sonra yukarıda açıkladığımız mekanizmalar tersine işlemeye başlar. Kanda bulunan glikoz miktarının azalması , insülin üretimini de azaltır. Azalan insülin hormonu üretimi glikozun ve yağın depolandığı bölgelerden kana geçmesi ve parçalanmasına yardımcı olur. İhtiyacınız olan enerji artık mevcut olan kan glikozu az olduğu için depolanmış  ( yağ ve karbonhdirat) kaynaklardan temin edilir.

Vücudunuz besinleri insülin aracılığı ile hücre içine sokar ve verimli bir şekilde kullanır. Düzenli ve yüksek miktarlarda alınan karbonhidrat vücudun insüline karşı direnç oluşturmasına sebep olur. Bu direnç kilo almanıza , birçok hastalığa yakalanma riskinizin artmasına ve daha birçok istenmeyen duruma sebep olur.

İntermittent fasting uygulanırken aç kalınan süreç boyunca kanda bulunan insülin miktarı azalır. Azalan insülin miktarı vücudunuzun insüline daha duyarlı olmasını sağlar. İnsülin duyarlılığının artması, vücudunuzun aldığınız besinleri daha doğru bir şekilde kullanmasını sağlar.

Bu durum size yağ miktarınızın azalması ve kas kütlenizin artması olarak geri döner.   ( Aynı zamanda düşük kan şekeri büyüme hormonunuzun artmasını sağlar. Artan büyüme hormonu hem kaslarınızın büyümesini hem de yağ yakımınızın hızlanmasını sağlar. ) Büyüme hormonu ile ilgili bu yazımız ilginizi çekebilir: Büyüme Hormonu (GH) Rehberi


Intermittent Fasting (Aralıklı Oruç) Nasıl Yapılır ?

İntermittent fasting beslenme sistemi birçok farklı uygulanma biçimine sahip. Ancak ben bu beslenme sistemlerinden en çok kullanılan 2 tanesine değineceğim.

Günlük Sistem (Martin Berkhan sistemi)

intermittent fasting aralikli oruc günlük sistem tablosu

İntermittent fasting uygulamaları ile ünlenen Martin Berkhan günlük sistemi uygulamakta. Bu sistem günlük 16 saatlik oruç ve 8 saatlik tokluk periyodundan oluşmakta. Program tok olmanız gereken 8 saat içinde istediğiniz her şeyi yiyebileceğinizi söylese dahi ben basit karbonhidratlardan ve tuzdan uzak durmanızı tavsiye ediyorum.

Eğer spor yapıyorsanız tokluk periyodunuzu egzersiz sonrasına sarkıtmanızda fayda var. Bu sayede egzersiz sonrasında ihtiyacınız olan protein  karbonhidrat ve yağları karşılayabilirsiniz. Ayrıca en uygun açlık süresi 16 saat olmasına rağmen siz bu süreyi arttırabilir ya da azaltabilirsiniz.

Açlık ve tokluk periyotlarınızı gün içindeki aktivitenize uygun olarak düzenlemelisiniz. 24 saat içinde 16 saat aç kalmanız gerekiyor. Bu süreyi gün içinde herhangi bir zamanda kullanabilirsiniz.

Alternatif sistem

intermittent fasting aralikli oruc alternatif sistem

Alternatif sistem 24 saat açlık periyotlarından sonra 24 saatlik tokluk periyotları içermekte. Yani son yemeğinizi gece 8.00’de (20.00) yediyseniz bir sonraki gün akşam 8.00’e ( 20.00 ) kadar aç kalmalısınız. 24 saatlik açlıktan sonra bir sonraki güne kadar serbestsiniz ! Bu sistem daha çok özgürlüğü seven ve kaçamaklara bayılan insanlar için oldukça uygun.

Aç kaldığınız 24 saatlik periyotlar içerisinde ağır egzersiz yapmamaya dikkat edin. Bu sizin kan şekerinizin düşmesine ve kötü hissetmenize sebep olabilir.


Intermittent Fasting (Aralıklı Oruç) Yaparken Dikkat Etmeniz Gerekenler

Bol bol sıvı tüketin. Açlık ya da tokluk periyotları sırasında bol bol sıvı tüketmelisiniz. Tükettiğiniz sıvının su olması gerekmiyor. Şeker ve tatlandırıcı içermeyen bitki, meyve çayları, kahve olabilir.

Aldığınız besinleri hesaplayın. Tokluk periyotunda gözünüzün dönmesine izin vermeyin. İstediğiniz besini yiyebilirsiniz ama almanız gereken kalori miktarı hala sabit. Mümkünse sağlıklı beslenin, işlenmemiş gıdaları tercih edin ve karbonhidrat, protein ve yağ alımınızı dengeli tutun. (normal insanlarda %40 %30 %30 – spor yapanlarda kilo başı 2 gram protein alınmalı)

Açlığa odaklanmayın. Eğer intermittent fasting uygulayacaksanız uzun süre aç kalacaksınız demektir. Sürekli aç olduğunuzu düşünmek iradenizi oldukça zorlayacaktır. Günün dolu saatlerini oruç ile geçirerek , açlığa odaklanmamanızı sağlar.

Aç hissetmeniz normal. İntermittent fasting’e (aralıklı oruç) yeni başladıysanız aç hissetmeniz çok doğal. Yaklaşık 3 hafta ( belki daha az ) içinde bedeniniz buna adapte olacaktır.

Öğünlerinizi aksatmayın. Beslenme süresini iyi kullanmalı ve normalde olduğu gibi (2 ile 4 öğün) beslenmelisiniz.


Neden Intermittent Fasting (Aralıklı Oruç)?

İntermitttent fasting beslenme sisteminin vücudunuzda nasıl etki gösterdiğinin artık farkındasınız. Peki neden intermittent fasting’i denemeniz gerek? İşte size birkaç basit cevap!

Gününüzü basitleştirir

Gün içinde beslenmek için vakit ayırmak , yemek hazırlamak ya da hazırladığınız yemekleri paketlemek zorunda değilsiniz. Atlayacağınız birkaç öğün size zaman kazandıracaktır. Bu süreyi sevdiklerinizle geçirebilir ya da kendinize vakit ayırabilirsiniz.

Beyin fonksiyonlarınız güçlenir

Sık beslenmek beyninizin ihtiyacı olan enerjiyi düzenli olarak sağlar. Evet bu doğru ama olaya birde diğer taraftan bakın .

Sık ve karbonhidrat içeriği yüksek besinler oksidatif stres meydana getirir. Bu beyninizin yaşlanmasına ve hafızanızın zayıflamasına sebep olabilir. Ayrıca hayvan deneylerinde oksidatif stresin hücre zarı hasarına sebep olarak Alzheimer , Parkinson ve Huntington gibi hastalıklara yol açabileceği gösterilmiştir.

Beyinde bulunan BDNF adlı bir faktör beyin hücrelerinizin gelişimini ve dolaylı olarak hafızanızın artmasını sağlar. Araştırmalar tıpkı egzersizde olduğu gibi intermittent fasting’inde BDNF miktarının artmasına sebep olduğunu gösteriyor.

Ayrıca kalori kısıtlaması beyin kök hücrelerini uyarabilir ve daha yaratıcı , kreatif ve akılcı olmanızı sağlayabilir.

Diyabet riskini azaltabilir

Değişen beslenme düzeni ve artan kalori alımı ile beraber sıklığı yükselen insülin direnci yüzyılımızda diyabetin sıklığının artmasının en büyük sebeplerinden bir tanesi. Yapılan hayvan deneylerinde uygulanan kalori kısıtlaması ile beraber insülin hassasiyetinin arttığı görülmüştür.

Buna dayanarak aralıklı orucun  (intermittent fasting) diyabet sıklığını azaltabileceğini söyleyebiliriz.

Burada tip 1 diyabetlilerin intermittent fasting yapmaması gerektiğini ayrıca belirteyim. Zira uzun açlıklar yapılan insülin ile beraber ağır hipoglisemiye neden olabilir.

Kalp hastalığı riskini azaltabilir

Kardiyolojik (kalp ile ilgili) hastalıklar kötü beslenme ve yaşam tarzının bir sonucudur. Utah üniversitesinde 500 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada ayda bir kez intermittent fasting yapan bireylerde tıkalı damar bulma olasılığı %40 azalmıştır.

Ayrıca 3 hafta intermittent fasting yapan hastalarda yapılan kan kolesterolü ölçümlerinde HDL (iyi kolesterol) düzeylerinde artış , LDL (kötü kolesterol) düzeylerinde düşüş tespit edilmiştir. İntermittent fasting uygulayan insanlarda yüksek kan basıncının normale dönmesi ise hala hayvan deneyleri ile onaylanmamıştır.

 

Kanser riskini azaltabilir

İnsan üzerinde çalışmalar olmasa dahi 16 hafta intermittent fasting uygulayan hayvanların bazı kanser türlerine yakalanma olasılığının %33 azaldığı tespit edilmiş. Deney sırasında farelerin aynı besinler ile beslendiğini sadece bir grubun belli süreçlerde aç kaldığını belirtmekte fayda var.

Daha uzun yaşamanızı sağlayabilir

Kalori kısıtlaması yada uzun süreli açlıklar hücre düzeyinde yenileme mekanizmalarını tekrardan harekete geçirir. Daha fazla yenilenen hücre ise daha uzun yaşayan beden demek.

Ayrıca yapılan araştırmalar açlık sırasında deneklerin hücre düzeyinde daha yüksek koenzim q10 seviyelerine sahip olduğunu gösteriyor. Aslında basit gibi görünen bu ayrıntıyı kaçırmamak önemli. Zira bazı araştırmalar koenzim q10’nin yaşam süresi ile bağlantısının olabileceğini göstermekte.

koenzim q10 hakkındaki bu yazımız ilginizi çekebilir: Koenzim Q10 Nedir? Faydaları ve Yan Etkileri

Tabi ki yaşam süresini etkileyen ve yukarıda açıkladığım kronik hastalıklar ve metabolik sorunların intermittent fasting ile engellenebilmesi cabası.


İntermittent fasting (Aralıklı Oruç): Sonuç

İntermittent fasting, diğer adıyla aralıklı oruç uzun açlık periyotları ile vücudunuzun yenilenmesine yardım etmekle beraber daha sağlıklı bir yaşamın kapılarını sizin için aralıyor. Bu beslenme tarzını ayrıca her zaman için düşük karbonhidrat, yüksek yağ makroları ile kombine etmeniz yegane tavsiyem.


Su Orucu Son Düşünceler

Su orucu, dikkatli ve bilinçli bir şekilde uygulandığında birçok sağlık faydası sunabilir. Bu süreçte vücudun detoksifiye olması, otofajinin hızlanması, kan basıncının düşmesi ve insülin duyarlılığının artması gibi pek çok olumlu etkiden yararlanmak mümkündür. Ancak, su orucunun potansiyel riskleri de göz ardı edilmemelidir. Dehidrasyon, besin yetersizliği, ortostatik hipotansiyon ve artan ürik asit seviyeleri gibi sağlık sorunları, su orucunu doğru bir şekilde yönetmenin önemini vurgulamaktadır.

Su orucu yapmayı düşünen bireylerin, bu süreci bir sağlık profesyoneli eşliğinde yürütmeleri ve gerekli güvenlik önlemlerini almaları kritik öneme sahiptir. Sağlık profesyoneline danışmak, vücudu oruca hazırlamak, yeterli su tüketmek, vücudu yakından izlemek, orucu yavaş ve dikkatli bir şekilde sonlandırmak ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak, su orucunun güvenli ve etkili bir şekilde uygulanmasına yardımcı olacaktır.

Sonuç olarak, su orucu, sağlığı desteklemek ve çeşitli hastalık risklerini azaltmak için güçlü bir araç olabilir. Ancak, bu süreci dikkatli ve bilinçli bir şekilde yönetmek, olası riskleri en aza indirmek ve su orucunun potansiyel faydalarından en iyi şekilde yararlanmak için önemlidir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve su orucu gibi yöntemleri bilinçli bir şekilde uygulamak, genel sağlık ve refah düzeyinizi artırabilir.

Dr. Can Çiftçi
Dr. Can Çiftçi

Eğitimini Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde tamamlamış olan Dr. Can, kâr amacı gütmeyen ve tarafsız bir girişim olan Fitekran.com’u 2013 yılında kurdu. Egzersiz fizyolojisi, ergojenik beslenme, obezite ve insülin direnci konularında yoğun olarak çalışan Dr. Can ayrıca sağlık, diyet ve egzersiz alanında birçok kurum ile çalışmakta ve sosyal sorumluluk projeleri yürütmektedir.

Related Articles

Back to top button