Kefir Nedir ve Faydaları | Bağışıklık Sistemi Güçlendirici, Bağırsak İyileştirici
Kefir, gezegendeki probiyotik içerik bakımından en zengin gıdalardan biri olan eşsiz, kültürlü süt ürünüdür ve kefirin faydaları, sızıntılı bağırsak sendromu gibi sorunların iyileştirilmesi için inanılmaz bir içecektir.
Eşsiz ismi, “iyi duygu” anlamına gelen “keif”den gelmektedir ve Türk kökenli bir kelimedir..
İçindekiler
Yüzyıllardır, tedavi ettiği bilinen çok çeşitli koşullar nedeniyle Avrupa ve Asya halk tıbbında kullanılmaktadır. Doğru yapıldığında emin olduğunuz kefiri beslenmenize eklemeniz için çok sebep var.
Beslenme sisteminizi veya vücuttaki ana sindirim yolunu kefir ile kolay bir şekilde arttırabilirsiniz. Bu besleyici ve probiyotik paketlenmiş içecek, birçok bağışıklık ve sindirimle bağlantılı sağlık sorunlarının iyileştirilmesine yardımcı olma anahtarıdır.
Kefir, 21. yüzyılın en iyi sağlık gıdalarından biri olarak adlandırılır. Tümörlere, bakterilere, karsinojenlere ve daha fazla soruna karşı savaşmaya yardım eden 30 kadar iyi bakteri suşunu içeren birçok biyoaktif bileşiği sahip probiyotik bir besindir.
Kefir ile ilgili bu yazılarımız ilginizi çekebilir:
- Kefir mi? Yoğurt mu? Araştırmalara Göre Kefirin Faydaları ve Zararları
- Kefir Nedir? Kefirin Faydaları ve Kefir Nasıl Yapılır?
- Kefir: Sağlığa Faydaları
Kefir, aslında laktoz intoleransı olan insanların bile içebileceği süt ile hafifçe fermente edilen, bakteri ve mayaların bir birleşimi olan başlangıç “taneler” kullanılarak üretilir! (1) Keçi, koyun, inek, soya, pirinç veya hindistancevizi gibi herhangi bir süt kaynağından yapılabilir. Hindistan cevizi suyu kullanılarak bile yapılabilir.
Bilimsel olarak, kefir taneleri, bir polisakkarid-protein matriksinde laktik asit bakterileri ve mayaların karmaşık bir mikrobiyal simbiyotik karışımını içerir. Bunun sağlığınıza nasıl fayda sağlayacağını görmek için okumaya devam edin.
Kefirin Faydaları
Probiyotik gıdaların birçok faydası vardır ve kefir bir istisna değildir. Faydaları topikalden sistemiğe kadar uzanır ve günlük hayatınızı ve sağlığınızı çarpıcı biçimde olumlu yönde etkileyebilir.
Kefir Bağışıklığı Artırır
Bağışıklık sisteminizde olan hücrelerinizi korumaya yardımcı olan biyotin ve folat gibi birçok bileşik ve besin içerir. Mikrobiyal dünyanın özel kuvvetleri büyük miktarda probiyotiklere sahiptir.
Özellikle tek başına kefire özgü olanlara Lactobacillus Kefir Bakterisi denir ve salmonella ve E. Coli gibi zararlı bakterilere karşı korunmaya yardımcı olur. Bu bakteriyel suş, diğer avuç dolusu bakteri ile birlikte, bağışıklık sistemini modüle etmeye ve birçok yırtıcı bakteri üremesini engellemeye yardımcı olur. (2)
Kefir ayrıca, sadece bu probiyotik içeceğin içinde bulunan ve güçlü bir polisakkarit olan ve antimikrobiyal olduğu ve candidaya karşı savaşmaya yardımcı olduğu bilinen kefiran denilen bir başka güçlü bileşik de içerir. (3) Kefiran, kolesterol ve tansiyonu düşürme yeteneğini göstermiştir.
Kefir Kemikleri Güçlendirir
Osteoporoz bugün birçok insan için önemli bir sorundur. Bozulan kemik hastalığı, kemik sağlığı için gerekli olan yeterli kalsiyumu almayan sistemlerde gelişir. Tam yağlı süt ürünlerinden yapılan kefir yüksek oranda kalsiyum içerir.
Bununla birlikte, belki daha da önemlisi, kalsiyumun vücut tarafından emilmesine ve kemik dejenerasyonunu durdurmaya yardımcı olan biyoaktif bileşikleri içerir. (4) K vitamini eksikliği, kemik sağlığı, yoğunluğu ve kalsiyum emilimini artırmak için önemli bir vitamindir, K2 vitamini eksikliği, kemik sorunlarına yol açabilir. Kefirdeki probiyotikler, besin emilimini arttırır ve süt ürünü, fosfor, kalsiyum, magnezyum, D vitamini ve K2 vitamini gibi kemik yoğunluğunu iyileştirmek için en önemli besin maddelerini içerir.
Kefir Kanser ile Mücadele Eder
Kanser, ülkemizi ve dünyayı etkileyen ciddi bir salgındır. Kefir, vücudunuzun bu kötü hastalıklarla savaşmasında büyük rol oynayabilir. Kefir çoğalan tehlikeli hücrelerin yayılmasına karşı ciddi derecede etkili bir silah olabilir. Probiyotik içeceğin içinde bulunan bileşikler, aslında, mide öz-tahribatında kanser hücrelerini meydana getirirler. (5)
Kansere karşı mücadelede kefirin faydaları, vücuttaki büyük anti-kanserojen rolünden kaynaklanmaktadır. Erken tümörlerin büyümesini ve karsinojenik olmayanlardan karsinojenik olan enzimatik dönüşümlerini yavaşlatabilir(6).
Kanada’daki McGill Üniversitesi Macdonald Kampüsü’ndeki Diyetetik ve İnsanda Beslenme Okulu tarafından yürütülen bir hayvan çalışmasında in-vitro test, kefirin meme kanseri hücrelerini yüzde 56 oranında azalttığını göstermiştir (yoğurt suşları yüzde 14 oranında azalmıştır)(7).
Kefir Sindirim Sistemini Destekler ve IBS(İrritabl Bağırsak Sendromu) ile Savaşır
Bağırsakta bakteri söz konusu olduğunda, bu zor bir dengedir. Kefir sütü ve kefir yoğurdu bu dengeyi tekrar kazandırır ve irritabl bağırsak sendromu, Crohn ve ülser gibi gastrointestinal hastalıklara karşı savaşır. (8) Kefir içeceği, probiyotikler ile yüklü, ayrıca antibiyotik kullanımından sonra bağırsaklara iyi bakterilerin tekrar kazandırılmasına yardımcı olur. Probiyotik bileşikler, patojenlere karşı savaşan kayıp floranın restore edilmesine yardımcı olur. Probiyotikler, bu tip ilaçların neden olduğu yıkıcı ishalin ve diğer gastrointestinal yan etkilere de yardımcı olurlar.
Kefir Alerjileri İyileştirir
Çeşitli alerji ve astım formları, vücuttaki enflamatuar sorunlara bağlıdır. Fareler ile yapılan bazı çalışmalarda, kefirin, akciğerleri, hava geçişini ve aynı zamanda mukus birikmesini bozan enflamatuar hücreleri azalttığı gösterilmiştir. (9)
Kefir’de bulunan canlı mikroorganizmalar, bağışıklık sisteminde ki alerjik reaksiyonları doğal olarak bastırmaya ve vücudun alerjiler için sistemik salgın noktalarına cevabını değiştirmeye yardımcı olmaya teşvik eder. (10) Bazı bilim adamları, bu alerjik reaksiyonların, bağırsakta iyi bakteri eksikliğinin sonucu olduğuna inanırlar.
Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi’nden araştırmacılar, yaklaşık 2,000 kişi ile 23 farklı çalışma gerçekleştirdi ve bu çalışmaların 17’sinde, probiyotik alan test denekleri, alerjik semptomları ve yaşam kalitelerinin arttığı gözlemlendi. (11)
Kefir Cildi İyileştirir
Bağırsaklarınız bozulduğunda, cildinizin doğal dengesini bozan akne, sedef, kızarıklık ve egzama gibi her türlü soruna yol açabilen sinyaller gönderebilir. Kefir, iyi bakterileri ön plana çıkarmaya ve en büyük organınız olan cildiniz için homeostaziyi(hücre dışı gerçekleşen olaylar karşısında hücrenin kendi metabolizmasını koruma eğilimi) dengelemeye yardımcı olur. Sistemik esaslı cilt sorunlarına yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda kefir cilte ki yanık ve döküntü tedavisinde de oldukça etkilidir.
Kefirde bulunan karbohidrat, bağışıklık sistemine yardım etmenin yanı sıra, ciltte ki yara iyileşmesinin kalitesini artırmaya yardımcı olduğu test edilmiş ve gösterilmiştir. Bağ dokusu için bile koruyucu olduğu gösterilmiştir. (12)
Kefir Laktoz İntoleransı Belirtilerini İyileştirir
Birçok süt ürününde bulunan iyi bakteriler, sağlıklı bir bağırsak ve vücut için gereklidir. Bununla birlikte, süt ürünlerini tolere edemeyen birçok insan vardır, çünkü sindirildiğinde aktif olan temel süt şekeri, laktoz sindirim sistemine ters tepki verir. Kefirdeki aktif madde laktozu laktik asite indirgemeye yardımcı olarak sindirimi kolaylaştırır. (13) Ayrıca, kefir spesifik olan bazı bakteriyel suşlar ve besinler içerir, bu da sütteki laktozun hemen hemen tümünün yok olmasına yardımcı olur.
Beslenme ve Diyetetik Akademisi Dergisi’nde yayınlanan araştırmalar, “kefirin, laktoz emilim bozukluğu olan erişkinlerde laktoz sindirimi ve toleransını artırdığını” göstermiştir. (14) Çoğu insan keçi sütü ile hazırlanan kefir ile hiç bir sorun yaşamazken, insanların küçük bir kısmının hala süt ürünleri ile ilgili sorunları olabilir.
Bağırsak sağlığı ile ilgili bu yazılarımız ilginizi çekebilir
- Sızıntılı Bağırsak Sendromu (Geçirgen Bağırsak Sendromu) Nedir?
- Kolon Kanseri (Bağırsak Kanseri) Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi
- Multipl Skleroz (MS),Buğday (Glüten) ve Bağırsak İlişkisi
- Kolon Temizliği Nedir ve Nasıl Yapılır? Faydaları ve Yan Etkileri Nelerdir?
- Bağırsak Sağlığı İçin Bu Üçlüye Dikkat ! Çölyak, İBS ve Laktoz İntoleransı
- Dr. Ümit Aktaş: Depresyon Beyin Değil, Bağırsak Hastalığıdır
- Bağırsak Florasının Önemi ve Bağışıklık Sistemi ile İlişkisi
- Doç. Dr. Tarkan Karakan-Bağırsak Rahatsızlığı Psikolojiyi Bozuyor
- İkinci Beyin: Bağırsak Florası
Eğer laktoz intoleransınız varsa, tavsiyem önce kefirin küçük bir damlasını kolunuzun veya bileğinizin içine dökerek denemelisiniz. Ardından 24 saat bekleyin ve herhangi bir iltihaplanma olup olmadığını test edin.
Eğer vücudunuz reaksiyon gösterirse kefir tüketmekten kaçınmalısınız. Ancak, herhangi bir reaksiyon göstermemiş ve içip içmeme konusunda hala emin değilseniz bir içeceğin veya yiyeceğin içerisine bir kaç damla ekleyerek tüketmeyi deneyin. Ardından, yanıt vermediğinizden emin oluncaya kadar miktarı arttırarak vücudunuzu test edebilirsiniz.
Herhangi bir besinde ya da diyette olduğu gibi, vücudunuzu dinlemelisiniz.
Kefir’in Besin Değerleri
Kefir, sıvı, içilebilir tadı yoğurda bezeyen fermente bir süt ürünüdür (inek, keçi veya koyun sütünden yapılabilir).
Kefir’in besin değeri nedir? İlk olarak, yüksek düzeyde vitamin B12, kalsiyum, magnezyum, K2 vitamini, biyotin, folat, enzimler ve probiyotik içerir. Kefirin standart bir beslenme içeriği olmadığı için, içerik değerleri üretildiği hayvan sütleri, kültürler ve bölgelere göre değişebilir. Farklılıklar gösterse bile, kefirin üstün beslenme değerleri değişmez.
Örneğin, bir mağazada satın alınmış tam yağlı kefirin bir fincanında bunlar vardır: (15)
- 160 kalori
- 12 gram karbonhidrat
- 10 gram protein
- 8 gram yağ
- 300 miligram kalsiyum (yüzde 30 DV)
- 100 IU D vitamini (yüzde 25 DV)
- 500 IU A vitamini (yüzde 10 DV)
Ek olarak, kefirin bu sağlık yararları içeriğinde ki probiyotiklerden kaynaklıdır. Kefir, birkaç önemli probiyotik suş içeren, en yüksek probiyotik değere sahip gıdalardan biridir ve ev yapımı kefir herhangi bir mağazada satın alınmış kefirden oldukça farklı ve çok daha sağlık içeriğine sahiptir.
Kefir bakterileri: Kluyveromyces marxianus / Candida kefyr, Lactococcus lactis subsp. laktik, Lactococcus lactis subsp. Cremoris, Streptococcus thermophilus, Lactobacillus delbrueckii subsp. bulgaricus, Lactobacillus casei, Kazachstania unisporası, Lactobacillus acidophilus, Bifidobacterium lactis, Leuconostoc mesenteroides subsp. ve Saccaromyces unisporus.
Frontier in Microbiology’de yayınlanan 2015 yılında yapılan bir çalışmada, kefir çeşitli sağlıklı özellikleri olan potansiyel bir probiyotik ve molekül kaynağı olarak kabul edildi. Yazarlara göre, “biyolojik özellikleri, diğer rollerin yanı sıra antioksidan, antitümör ajan, antimikrobiyal ajan ve immünomodülatör olarak kullanımını önermektedir.” (15b)
Kefir Çeşitleri
Herhangi bir süt ürünü kullanamıyorsanız bile, hala probiyotikler açısından zengin olan ve bol miktarda sağlıklı faydası olan ancak tamamen laktozsuz ve sütsüz olan kefir türleri olduğunu bilmekten mutluluk duyabilirsiniz. Esas olarak iki ana kefir türü vardır ve bunlar farklı şekillerde yapılır.
İki tür kefir vardır süt ile yapılan (inek, koyun ya da keçi sütünden elde edilen, aynı zamanda hindistan cevizi sütü) veya su ile yapılan (her ikisi de süt içermeyen şekerli su ya da hindistan cevizi suyundan yapılır).
Farklı tipte kefirlerde kullanılan baz sıvısı değişmekle birlikte, kefir yapım süreci hala aynıdır ve kefir faydalarının her iki tipte de mevcut olduğu düşünülmektedir. Tüm kefir, maya / bakteri fermantasyon başlatıcısı olan kefir “taneleri” kullanılarak yapılır. Her tür kefir, sağlıklı bakterilerin büyümesine ve fermantasyon sürecinin gerçekleşmesine izin vermek için doğal olarak mevcut olan veya eklenmiş şekere sahip olmaları gerektiği için kombucha’ya (başka bir sağlıklı probiyotik bakımından zengin içecek favorisi) benzer.
Bununla birlikte, hem kombucha hem de kefir şeker bakımından çok düşüktür, çünkü canlı aktif maya mayalama işlemi sırasında eklenen şekerin büyük çoğunluğunu yer.
Burada farklı türdeki kefirlerin nasıl yapıldığı ve kullanımlarının nasıl farklı olduğu hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz:
Süt Kefiri
Süt kefiri, büyük süpermarketlerde ve neredeyse tüm sağlık gıda mağazalarında satılan, en çok bilinen ve yaygın olarak kullanılan türdür. Süt kefir çoğu kez keçi sütünden, inek sütünden veya koyun sütünden yapılır, ancak bazı mağazalar aynı zamanda hindistan cevizi sütü kefirini de satar, ki bu da hiç laktoz veya süt ürünü içermez.
Keçi, inek veya koyun sütünden elde edilen süt kefirini alırken, kefir faydalarını elde etmek ve geleneksel süt ürünlerinde bulunan zararlı maddeleri önlemek için daima yüksek kaliteli bir organik marka almalısınız.
Geleneksel olarak, süt kefiri, probiyotiklerin oluşmasına izin veren bir başlangıç kültürü kullanılarak yapılır. Tüm probiyotik bakımından zengin içeceklerde, yararlı bakterilerin kültürlenmesinden sorumlu olan “canlı” aktif mayadan bir başlangıç kiti kullanılır.
Fermente edildikten sonra, süt kefiri yoğurdun tadıyla benzer bir tada sahiptir. Tadın yoğunluğu fermente etme süresine dayanır; Daha uzun bir fermantasyon işlemi genellikle daha güçlü, yoğun tadla sonuçlanır ve hatta aktif mayadan kaynaklanan bir miktar karbonasyona neden olur.
Süt kefir, doğal olarak kendi başına tatlı değildir, ancak lezzetini arttırmak ve daha cazip hale getirmek için diğer tatlar da eklenebilir. Bazı insanlar kefirin kendi tadıyla tüketmeyi tercih ederken, meyve aromalı kefirler de vardır.
En çok satın alınan kefirler meyve veya şeker kamışı gibi eklerle lezzetlendirilenlerdir, ancak saf ham bal, saf akçaağaç şurubu, saf vanilya özü veya organik stevia özütü ekleyerek kefirinizi evde tatlandırabilirsiniz. Ayrıca besin içeriğini daha da artırmak için sade kefirinize (muz veya yaban mersini gibi) püre meyve de ekleyebilirsiniz.
Hindistan Cevizi Kefiri
Hindistan cevizi kefiri, hindistan cevizi sütü veya hindistan cevizi suyu kullanılarak yapılır. Hindistan cevizi sütü hindistancevizinden doğrudan gelir ve hindistancevizi “eti” (hindistancevizi iç kısmının beyazı, kalın kısmı) suyla karıştırılarak ve suyunun süzülmesi beklenerek elde edilir.
Hindistan cevizi suyu doğal olarak hindistancevizi içinde bulunan berrak bir sıvıdır.
Her iki tür hindistancevizi kefiride herhangi bir süt ürünü içermez. Hindistan cevizi suyu ve hindistan cevizi sütü, fermente edilmiş kefir oluşturmak için mükemmel bir temeldir, çünkü içerisinde doğal olarak fermantasyon süreci sırasında sağlıklı bakteriler oluşturmak için gerekli olan karbonhidratlar vardır.
Hindistan cevizi kefiri, süt kefiriyle aynı şekilde yapılır. İkisinde de geleneksel başlangıç kültürü kullanılır.
Daha tatlıdır ve aynı zamanda fermente edildikten sonra karbonatlanır ve süt kefirinden daha tatlı ve daha az lezzet verici olma eğilimindedir.
Her iki tür hindistan cevizi kefiri de doğal hindistancevizi tadına sahiptir ve aynı zamanda fermente edilmemiş düz hindistan cevizi sütünün ve suyun (örneğin potasyum ve elektrolitler) tüm besinsel faydalarını da korur.
Su Kefiri
Su kefiri, süt kefirinden daha ince bir tada ve daha hafif bir dokuya sahip olma eğilimindedir ve normalde şeker suyu veya meyve suyu kullanılarak yapılır.
Su kefiri, süt ve hindistancevizi kefirleri ile benzer şekilde yapılır. Tıpkı süt kefiri gibi, sade su kefiri, kendi sağlıklı eklemelerinizi kullanarak evde tatlandırılabilir ve soda veya işlenmiş meyve suyu gibi içecekleri içmek için mükemmel ve sağlıklı bir alternatif oluşturur.
Su kefirini, süt kefirinden farklı kullanabilirsiniz. Smoothieler, sağlıklı tatlılar, yulaf ezmesi, salata sosu için su kefiri eklemeyi deneyin. Daha az kremsi bir dokuya ve daha az tada sahiptir.
Su kefirini tek başına içmek isterseniz, şeker oranının düşük olduğu bir tür aldığınızdan emin olun ve ardından daha fazla lezzet vermek için kendi meyve ya da bitkilerinizi eklemeyi düşünün. Su kefirinizi doğal olarak tatlandırmak için taze sıkılmış limon suyu, nane veya salatalık ile su kefirini tüketmeyi deneyin.
Tüketmeyi tercih ettiğiniz kefir türü ne olursa olsun, tercihen organik olan yüksek kaliteli bir marka tercih edin veya kendi kefirinizi kendiniz yapın. Şekerden düşük ve lezzet katkısız kefirleri seçin ve sonra kullanılan şeker miktarını kendi isteğiniz doğrultusunda meyvelerle arttırabilirsiniz . Her çeşit kefiri buzdolabında ve cam şişelerde saklanmalıdır, böylece olabilecek herhangi bir plastik veya BPA kefirin içine sızamaz ve zararlı toksinler içeceğinize geçemez.
Probiyotikler ile ilgili bu yazılarımız ilginizi çekebilir:
- Probiyotikler Nedir? Probiyotik İçeren Besinler, Takviyeler ve Faydaları
- Probiyotikler Bağırsak Kanserine Karşı. Sağlıklı Bağırsaklar İçin 5 Öneri
- Probiyotikler Diyabeti (Şeker Hastalığı) Engelliyor
Evde Kendi Kefir’inizi Yapabilirsiniz
Şu an merak ediyor olabilirsiniz: Kefir nasıl yapılır? Düşündüğünüzden daha kolay! Keçi sütü kefiri yapmak için orijinal yollardan biridir ve doğal olarak homojenize edilmiş ve inek sütünden daha az kazein içeren keçi sütünü öneririm. Keçi sütünün, fermantasyon sürecinin başlamasından önce bile sindirilmesi daha kolaydır.
İnek sütünden daha ince bir kıvanmala sonuçlanacaktır. Kefir yapmak için işe yaramayacağı için ultra pastörize veya UHT sütü satın almayın
Evde kefir yapmak için:
- Başlangıç tanelerini, genellikle bir litre büyüklüğünde büyük bir cam kavanoz içine yerleştirin. Litre başına 3 gram kefir mayası ekleyin.
- Maya ve sütü bir tahta veya silikon kaşık ile iyice karıştırın.
- Kavanozu bir peçete veya bezle örtün ve lastikle sabitleyin.
- Kavanozu oda sıcaklığında, doğrudan ışık almayan bir yere yerleştirin.
- Tercih ettiğiniz fermantasyon ve ekşilik seviyesine bağlı olarak 1–3 gün mayalanmaya bırakın. Sıcaklık ayrıca fermantasyona da etki eder. Daha serin bir iklimde fermente daha uzun sürer, dolayısıyla buna göre ayarlamalısınız. Daha kısa bir fermantasyon daha yumuşak bir lezzete yol açar ve ne kadar uzarsa, o kadar ekşi olur. İdeal olarak, yaklaşık 24 saat bekletin.
- Kefiri bir plastik süzgeç kullanarak süzün.
- Süzdüğünüz taneleri tekrardan sütün içerisine ekleyerek işlemi tekrarlayın.
- Kefirin süt içermeyen versiyonları hindistan cevizi suyu, hindistan cevizi sütü veya diğer sıvılarla yapılabilir. Bunlar süt bazlı kefirler ile aynı besin profiline sahip olmayacak ve kemik sağlığını geliştirmek için kalsiyumu taşımayacaktır – ancak yine de aynı kefir faydalarının çoğunu desteklemektedir ve aynı bakteri türlerinin çoğunu bulundurmaktadır.
Kefirinizi hazırladıktan sonra, smoothiler, yemekler, mayalı ekmekler, çorbalar, dondurmalar ve daha fazlası gibi pek çok şeye ekleyebilirsiniz. Aslında kefir’i günlük olarak kullanmanın tonlarca yolu vardır.
Kefir Nasıl Seçilir ve Kullanılır?
Kendi kefirinizi yapmak isterseniz, toz başlatıcılar alabilirsiniz. Bu tozlar tipik olarak yaklaşık yedi ila dokuz bakteri suşunu içerir ve devamlı kefir tanecikleri bulundurmak istemeyenler için iyidir. Paketler ya da satın alınan kefirlerden farklı olarak, taneler aslında beslendikleri ve besledikleri zaman yüzde 10 ila yüzde 15 oranında yeni taneler ürettikleri için kendi kendini sürdürebilirler. Orijinal taneler 40 probiyotik suşu taşırlar ve aktif ve canlı kalabilmek için sürekli kullanılırlar. Kendi kefirinizi yapmanın bir başka eşsiz yanı (büyük maliyet tasarruflarından başka) ev yapımı kefirler genellikle ambalajlı ürünlerden çok daha faydalıdır
Vegan iseniz geleneksel süt kefiri yerine su kefiri kullanabilirsiniz. Su kefirin de, beyaz, bulutlu taneler yerine kristal veya tuz benzeri taneler kullanır ve laktoz yerine şekerden beslenir. Görünüşte sütlü görünümün aksine meyve suyuyla açık ya da renklidir ve kombucha’ya benzer
Kefir yapımınızdan bir mola vermek isterseniz, mayaları buzdolabında şekerli su veya taze sütle doldurduğunuz bir kapta saklayabilirsiniz. Sütü her iki haftada bir değiştirin. Taneleri sıkmamak veya sabun veya deterjanla yıkamamak önemlidir. Metal olmayan yüzeyler, mutfak eşyaları ve kapları kullanarak bunları aktarın ve saklayın.
Kefir vs. Yoğurt
Peki kefir probiyotik yoğurdun neden karşısında? Hadi bir bakalım:
Kültür Başlatılması:
- Yoğurt kültürleri termofilik suşlardan gelir ve yoğurt yapıcıda aktif hale getirilmesi için ısıtılması gerekir. Mezofilik suşları da vardır.
- Kefir sadece oda sıcaklığında mayalanan ve hiç ısıtmaya ihtiyaç duyulmayan mezofilik suşlardan gelir.
Probiyotikler:
- Yoğurt, iki ila yedi tip probiyotik içerir, iyi bakteri suşları.
- Kefir 10–34 arası probiyotik suşları içerir, ayrıca yararlı maya suşları içerir.
Aktivite:
- Yoğurt, iyi bakterilere yiyecek vererek bağırsakları temizlemek ve hizalamak için geçici bakteriler içerir. İçeri girerler ve kalmazlar.
- Kefir bakterileri aslında duvarlara yapışabilir ve kalmak ve regüle etmek için kolonize olabilir. Onlar da doğada agresif ve aslında dışarı çıkıp bağırsaklara patojen ve kötü bakterilere saldırabilirler.
Yapımı:
- Yoğurt yapımı, genellikle sütün ısıtılması ve toz halinde bulunan bir bakteri başlatıcı eklenerek yapılır. Daha sonra yaptığınız yoğurttan bir miktar alarak daha sonra da kullanabilirsiniz.
- Kefir, oda sıcaklığında süte eklenmiş olan bakteriler ve maya kümeleri olan kefir tanelerinden yapılır, daha sonra 24 saat içinde başka bir parti için süzülür ve kullanılır.
- Yoğurt, daha yoğun ve daha hafiftir ve yoğurt yapmak için kullanılan markaya ve yapımına bağlıdır.
- Kefir genellikle daha incedir ve içecek olarak satılmaktadır. Kefir, yoğurttan daha fazla ekşi olmaya meyillidir.
Kefir’in Tarihi
Kefir, Doğu Avrupa Kafkas Dağları’ndan Türkçe bir kelimeden türemiş “iyi hissetmek” anlamına gelmektedir. Koyun çobanlarının deriyi deri şişelerinde yanlışlıkla fermente ettikleri düşünülmektedir. Karışımın gücü ve güçlü etkileri kısa sürede kabilelerin etrafına yayıldı ve daha sonra efsanevi iyileştirici faydalarını duyan ve 19. yüzyılda tüberküloz gibi rahatsızlıkların tedavisinde yardımcı olan Rus doktorlar tarafından kullanıldı.
Tanelerin nasıl kurulduğuna dair çeşitli efsaneler vardır. Eski Ahit, kefiri İsraillileri uzun yıllar boyunca çölde besleyen “manna” olarak tanımladı. (16)
Doğu Avrupa ülkelerinde yüksek oranda tüketilen, geleneksel olarak deri torbalarda yapılan ve süt ve kefir tanelerinin karışması için torbayı sürekli olarak sallaması için kapının üstüne asılırdı. Kefirin seri üretimi, 1900’lerin ortalarına kadar Rusya’da başlamış ve 20. yüzyılın sonlarına kadar 1.2 milyon ton fermente ürün üretmiştir.
Kefir bu noktada dünya çapında bir olguya ulaşıyor. ABD’deki tüm Kefir satışlarının yüzde 97’sini oluşturan Lifeway’in yalnızca ABD’deki satışları, 2009’da 58 milyon $ ‘dan 2014 yılında 130 milyon dolara kadar büyüdü. (17)
Kefirin Yan Etkileri
Kefirin çok fazla yan etkisi yoktur. Bazı olası kefir yan etkileri arasında, kabızlık ve bağırsak krampları gibi sorunlar ilk tüketilmeye başlandığında yaşanabilir. Bağışıklık sistem ile ilgili ciddi sorunlarınız varsa doktorunuza danışmadan içmeye başlamayınız.
Kefir Faydaları Üzerine Son Düşünceler
- Giderek daha fazla insan kefirin faydalarını, inanılmaz niteliklerini ve gerçek bir probiyotik güç merkezi olduğunu öğreniyor ve seviyor. Kefir, yoğurttan daha güçlüdür ve bağırsaklarınızda patojenleri iyileştirmek ve saldırabilme özelliğine sahiptir.
- Asırlardır vardır ve kendi evinizde yapmak son derece kolaydır. Kefirinizin başarısı ve gücü, tanelerin kalitesine bağlıdır, bu nedenle kefirin avantajlarını optimize etmek için yüksek oranlı taze maya taneleri satan saygın satıcılar bulmak en önemli şeydir.
- Kefirin bağırsaktaki bakteri ve flora üzerindeki bütünleyici etkisi, sistemik bir etkiye sahiptir ve sindirim sorununuzu, alerjilerinizi, ayrıca kanserojenleri ve patojenler ile savaşır.
- Kefirin faydaları arasında bağışıklık sisteminizi güçlendirmek, kemik yoğunluğu oluşturmak, kanserle mücadele etmek, sindirimi iyileştirmek, IBS ve IBD ile savaşmak, alerjileri iyileştirmek, cilt sağlığını korumak ve artırmak ve laktoz intoleransı semptomlarını iyileştirmek sayılabilir.